3 Nisan 2013 Çarşamba

2013 Yılında E-Posta Pazarlamasında Neler Olacak?


1)    Pazarlama departmanları mobil cihazlara uyumlu e-posta tasarımları geliştirmeye daha fazla önem vermeye başlayacak.
Günümüzde akıllı telefon (Smart Phone) ve tablet cihaz kullanan ve e-postalarını bu cihazlarda görüntüleyen internet kullanıcılarının sayıları artıyor. Bu artışla beraber firmaların gönderdikleri e-postaların mobil cihazlarda nasıl görüntüleneceği konusunda aksiyon almaları da bir gereklilik haline geldi. 2013 yılında, cihaza uyumlu tasarım (responsive design) kullanan ve bunu destekleyen e-posta servis sağlayıcıları ile çalışan firmalar bir adım öne geçecek.

2)    İşlemsel e-postalarda (transactional emails) fark yaratmanın önemi giderek artacak.
İşlemsel e-postalar müşterileriniz tarafından bir işlem yapıldığında otomatik olarak gönderdiğiniz şifre hatırlatması, siparişiniz tamamlandı, ürününüz kargoya verildi, siparişiniz iptal edildi gibi bilgilendirici e-postalardır. Müşteri tarafından bir işlem yapıldığı ve bu e-postanın gelmesi beklendiği için, bu tip e-postaların açılma oranı pazarlama amaçlı e-postalara göre çok daha yüksektir ve verimli kullanıldığında müşteriniz ile güzel bir bağ kurmanıza yardımcı olur. İyi bir e-posta servis sağlayıcısı (ESP) ile çalıştığınızda bu tip e-postalarınızı kolaylıkla otomatize edebilir, hayat döngüsü (life cycle) kampanyaları yaratabilir ve bu e-postalardan gelecek geri dönüşleri arttırabilirsiniz. Ne kadar gelişmiş ve kapsamlı bir e-posta döngüsü yarattığınız sizi rakiplerinizden kolaylıkla ayıracaktır. Sadece metinden oluşan (plain text) ve müşterinin istediği bilgiler ile sınırlı e-postalar yerine, firmanızın logosunun, detaylarının, kampanyalarınızın ve bazı ilgi çekici ürünlerinizin olduğu işlemsel e-postalar göndermeniz hem geri dönüşleri arttıracak, hem de marka algınızı geliştirecektir.

Yazının devamı için lütfen tıklayınız.

E-posta Sayınızı Artırmak İçin Üyelik Sayfanız Nasıl Olmalıdır?




E-posta pazarlamasında müşteri datasının artması ve geniş bir kitleye hitap etmenin önemini herhalde hiçbirimiz yadsıyamayız. Bunun için yapılması gereken üç temel nokta olduğunu düşünüyorum; Kayıt, İçerik ve Pazarlama. Bu yazıda efektif müşteri datası sahibi olmak için kayıt sürecinin nasıl olması gerektiği ile ilgili doğru olduğunu düşündüğüm modelleri kısaca sizinle paylaşmak istedim.

En başta bilinmesi gereken konu üye sayınızı artırmak için hiçbir zaman hazır liste alınmaması, kendi müşteri listenizi kendiniz oluşturmanızdır. Hazır listeler; var olmayan, eski, yanlış, jenerik e-postalar (info@, bilgi@ gibi) ve spam tuzakları ile doludur. Hazır listelerle sağlanacak sanal büyüklük sizi kısa vadede birçok müşteriye ulaştığınız yanılgısına götürür. Ancak asıl tehlike uzun vadede yüksek bounce oranları, yüksek spam oranları ve block’larla birlikte kötü bir repütasyon kazanmanızla potansiyel müşterilerinize de ulaşamamanız anlamına da gelebilir.
Yazının devamı için lütfen tıklayınız.

9 Aralık 2012 Pazar

E-Posta Pazarlaması Offline Satış Yapan Firmalara Ne Katkı Sağlar?

 


 
E-posta gönderimi deyince insanlar bunu genelde e-ticaret yapan şirketlerin kullandığı pazarlama kanallarından birisi olarak düşünüyor. Aslında e-ticaret yapmayan veya hem internet üzerinden satış yapıp hem de fiziki satış noktaları olan firmalarda e-posta pazarlamasını kullanabilirler. Aşağıda sadece mağazadan ve hem internet hem de mağazadan satış yapan şirketlerin e-posta sayesinde neler yapabileceklerini örneklerle açıklamaya çalıştım. Bu örneklerden eminim en az bir tanesi sizin içinde uygun olacaktır. Eğer veri tabanınız güncelse, e-posta gönderimi sonrasında detaylı raporlar alabiliyorsanız, müşterilerinizin satın alım miktarları, son alışveriş tarihleri gibi bilgiler de mevcutsa yapabileceğiniz çok şey var. Yazının devamı için lütfen tıklayınız.

16 Kasım 2012 Cuma

Tweet’i At Kurabiyeyi Kap

 
 
Sosyal Medya ile ilgili gün geçmiyor ki yeni bir ürün ve yazılım çıkmasın. Köpeklerin tweet atmasını sağlayan Puppy Tweets, Facebook’tan arkadaşınızı dürttüğünüzde kola takılı alet sayesinde ona titreşim gönderen Poke Machine, C&A Facebook sayfasına konan ürünler beğenildiğinde, anında Sao Paulo’daki mağazasındaki ürünlerin üzerindeki dijital ekrana bunun yansıması gibi örneklerden bloğumda bahsetmiştim. Şimdi de tweet atıldığında kurabiye veren Cookie Box uzun süre konuşulacağa benziyor. Yazının devamı için lütfen tıklayınız.

12 Kasım 2012 Pazartesi

QR Code’un Kötü Kullanımına 10 Örnek

 
 
Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte müşterilere farklı kanallardan ulaşmak isteyen firmalar verdikleri ilanlarda QR Code vererek insanları web sayfalarına yönlendirip yeni çıkardıkları ürünlerin duyurusunu yapıyorlar veya online alışveriş imkanı sağlıyorlar. Sadece şirketler değil üniversiteler bile bu kodlar sayesinde duyuru yapabiliyorlar. Mesela kampüs içindeki otobüs duraklarında QR Code’lara rastlayabiliyoruz. Akıllı telefonu ile bunu tarayan öğrenciler otobüs sefer saatlerini buradan görebiliyorlar. Böylece sıklıkla değişen ya da değişebilecek bir aktivite, indirim, yeni ürün lansmanı gibi şeyler için her zaman yeni bir broşür basma zorunluluğu ortadan kalkıyor, zaman kaybı olmuyor çünkü QR Code tarandığında cep telefonunuzda çıkacak bilgi kolaylıkla ilgili şirketin çalışanı tarafından bilgisayardan güncellenebiliyor. Yazının devamı için lütfen tıklayınız.

5 Kasım 2012 Pazartesi

Markaların Hayatımızdaki Yeri

 
 
1980’lerde rahmetli Turgut Özal dışa açılım politikasını başlatana kadar ülkede yerli ürünlerin dışında hiçbir marka bulunmazken sonrasında yavaş yavaş yabancı şirketlerin ülkemize girmesine şahit olduk. Özellikle 1995’te Gümrük Birliğine girmemizin ardından yerli markaların yabancı markalarla rekabet edebilmek için yatırımlar yaptıklarını, Ar-Ge’ye ağırlık verdiklerini, kaliteyi ön planda tutmaya çalıştıklarını, lojistik konusuna önem verdiklerini, operasyonel maliyetlerini düşürdüklerini ve uygun fiyata ürün sağlamaya başladıklarını gözlemliyoruz. 2000’li yıllarda İMKB’de faaliyet gösteren şirketlerin bilançolarına baktığımızda gelir kaleminde faizin önemli bir rol oynadığını ama enflasyonun düşmesiyle beraber şirketlerin üretim, pazarlama ve satış üçgeninde kendilerini daha da geliştirdiklerini ve düşük faizli ortamda kar edebilmek için iyi ürünü iyi fiyata sunma çabasına girdiklerini görüyoruz. 2000’lerin sonunda ülkenin ileri gelen şirketlerinin CEO’ları da ekonomi dergilerine verdikleri röportajlarda zamanında faiz ve devlet tahvillerinin tatlı kar sağlamasından dolayı kendilerinin de buna ayak uydurduklarını ama geç de olsa günün koşullarına uyduklarını itiraf ediyorlardı.
 
Yazının devamı için lütfen tıklayınız.

29 Ekim 2012 Pazartesi

E-ticaret ile Uğraşanlar için Ofis Önerileri

 
İşim gereği her gün birçok e-ticaret işi ile uğraşan şirketi ziyaret ediyorum ve her gittiğim ofislerin birbirinden farklı olduğunu görüyorum. Bazı ofisler bir apartman katında, bazısı bir plaza içinde, bazısı sattığı ürünlerin konulduğu deponun içinde, kimisi çok merkezi, kimisi çok uzak kısacası herkes bütçesine göre hareket etmeye çalışıyor. Bazen gereğinden fazla lüks ofislerle de karşılaşmıyor değilim, plazma TV’ler, herkesin önünde dev Mac bilgisayarlar ve atıl olarak duran kullanılmayan boş alanlar. Bundan 5-6 ay önce katıldığım bir seminerde bir kadın e-ticaret girişimcisi şirketini ABD’de home office olarak kurduğunu hatta Türkiye’ye geldiğinde de ilk etapta bu şekilde devam ettiğini, iş belli bir büyüklüğe geldikten sonra ve insanların bir arada olma zorunluluğu doğunca ufak, ucuz ama ihtiyaçlarını gideren bir ofise taşındıklarından bahsetmişti. Bunu anlatırken Türkiye’de insanların daha para kazanmaya başlamamışken gösterişli ofisler tutmak istediğini gözlemlediğini ve buna anlam veremediğini çünkü günün sonunda para kazanmıyorsan o ofislerin bir anlamı olmayacağını belirtmişti. Yazının devamı için lütfen tıklayınız.

19 Ekim 2012 Cuma

Sizin Köpeğiniz de Tweet Atabiliyor mu?

 
 
“Bir bu eksik eksik kalmıştı” dediğinizi duyar gibiyim, köpek nasıl olur da tweet atabilir diye hiç kafanızı yormayın. Pazarlama konusunun bir numaralı üstadı Amerikalılar bu işe de el atmış, sosyal medyayı kullanan köpek sahiplerine nasıl bir ürün satsam da güzel para yapsam diye düşünmüş ve ortaya Puppy Tweets adlı ürün çıkmış. Barbie bebekleri bizlerle tanıştıran ünlü Mattel Toys aslında bu ürünü iki sene önce piyasaya çıkarmış, hatta ilk çıktığı zaman 30$ olan fiyatı bugünlerde 11.89$. Yani tüketim toplumu olan Amerika bu ürüne olan ilgisini çoktan kaybetmiş bambaşka ürünlere almaya başlamış. Türkiye’de de bu ürünü kullanan mutlaka olmuştur ama anladığım kadarıyla çoğu kişi de benim gibi bu üründen yeni haberdar olacak.
 
Yazının devamı için lütfen tıklayınız.

15 Ekim 2012 Pazartesi

Hoşgeldin E-Postası’nda (Welcome Email) 6 Önemli Nokta

 
 
Müşteriniz sizden e-posta almak için web sayfanızdaki iletişim formuna bilgilerini girdiğinde bunun güzel bir fırsat olduğunu bilmelisiniz. Bazı sitelerde ekranda “üye oldunuz” ibaresi çıkartılıyor ve hoşgeldin e-postası gönderilmiyor, bazı şirketler ise adet yerini bulsun diye iki cümleden oluşan bir mesaj gönderiyor. Halbuki hoşgeldin e-postası şirketlerin müşteriyle iletişime geçeceği ilk aşama olmasından dolayı bence en önemli e-postalardan birisidir ama çoğu firmanın genelde aynı mesajları iletip bu fırsatı iyi kullanmadığını gözlemliyorum. Bu e-postaya olan geri dönüşler normal bir e-bültene göre 7 kat daha fazla olabildiğinden bu şansı firmalara ne kadar etkili kullanırlarsa onlar için çok faydalı olacaktır. Bu yüzden bunların bilgilendirici ve satışa yönelik olması hem müşteri memnuniyetini hem de satışları artırabilir.
 
Peki hoşgeldin e-postasında nelere dikkat etmelisiniz? Devamı için lütfen tıklayınız.

6 Ekim 2012 Cumartesi

Startup Hikayeleri

 
 
Ülkemizde son yıllarda internet teknolojisinin de gelişmesiyle bir çok online satış yapan ve hizmet sunan web sayfaları açılmaktadır. Startup diye tabir edilen şirketlerle alakalı her hafta toplantılar yapılıyor, girişimciler web sayfalarını tanıtıp izleyicilerin sorularını cevaplandırıyor, konuyla alakalı girişimcilere eğitimler veriliyor ve bu tip projelere yatırım yapmak isteyen melek yatırımcılar çoğalıyor. Kısacası sektör hızlı bir şekilde büyüyor, yeni meslek dalları şekilleniyor, yan sektörler besleniyor, ekonomiye daha şimdiden büyük katkılar sağlanıyor. Bundan birkaç sene önce ismi duyulmamış şirketler şimdi onlarca yıllık şirketlerin cirosuna ulaşıyor, bundan bir şey olmaz denen projeler inanç, doğru planlama ve verilen emekler sayesinde başarıya ulaşıyor.
 
Her internet girişimcisi bir şeyler öğrenmeye, kendilerine yol gösterici kitaplar okumaya, onlara fikir verecek kişilerle tanışmaya çalışıyor. Yakın gelecekte birçok hizmet ve ürünün internet üzerinden alınacak olduğunu düşündüğümden bu sektörde çalışan ve emek veren girişimcilere ben de kendimce destek olmak istiyorum. Startup hikayeleri diye adlandırdığım bu projede girişimcilerin hikayelerini paylaşıp diğerlerine de destek olmalarını sağlarken kendilerini de bu yazı dizisinde olabildiğince tanıtmayı amaçlıyorum.
 
Startup Hikayelerini okumak için lütfen tıklayınız.
 
Sevgi ve Saygılarımla
Murat Erdör