29 Aralık 2011 Perşembe

Sosyal Medya Nereye Koşuyor?


Facebook, Twitter, Linkedin, Foursquare, Google +, Flickr, Youtube ve diğerleri ...

Sosyal medya artık hayatımızın her yerinde, iletişim kurarken, yenilikleri duyururken, haberleri yayarken, iş ararken, pazarlama yaparken, fotoğraflarımızı paylaşırken kısacası herşeyi yaparken ....

Peki sosyal medya'nın kullanımı ile ilgili en güncel rakamları görmek istemez miydiniz?






24 Aralık 2011 Cumartesi

Ya Facebook Olmasaydı?

Zaman zaman sizde aşağıdaki soruları kendinize soruyor musunuz?

Facebook hayatımıza girmeden insanlarla nasıl haberleşiyorduk, yaptığımız aktiviteleri nasıl duyuruyorduk, arkadaşlarımızın doğum günlerini nasıl hatırlıyorduk, yazın tatilde çektiğimiz fotoğrafları arkadaslarımıza nasıl gösteriyorduk, yeni bir ilişkiye başladığımızda kimler bundan haberdar oluyordu, bir ürün satmak istediğimizde bunu nasıl başarıyorduk?

Sevseniz de sevmeseniz de Facebook doğru kullanıldığında hayatımızı kolaylaştırıyor, insanlardan anlık olarak haberdar olmamızı sağlıyor, dünya ile bütünleştiriyor ve satış/pazarlama faaliyetlerimize güç katıyor.

Bu videoyu izleyince herhalde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız, iyi seyirler ....






21 Aralık 2011 Çarşamba

Nesine.com ile Piyango Değil Garanti!


Son on Milli Piyango çekilişinin ikisinde büyük ikramiyenin Nesine.com’da satılan biletlere çıktığını gören bir çok Milli Piyango tutkunu, bu yılbaşında biletlerini internette Nesine.com’dan alıyor. Üstelik bu kazandırma oranı ile yetinmeyen Nesine.com,  bu yılbaşında kazanma şansınızı zirveye taşımış! Biletini özel olarak hazırlanmış 5'er adet biletten oluşan “Amorti Garanti Paketleri”nden alana Amorti Garantileniyor.


Son 10 yılın en şanslı ve uğurlu Milli Piyango Bilet Bayii burada!

Bunun yanında saymakla bitmeyecek avantajları da var. Online bilet ile kaybolan, cepte yırtılan, makineye yanlışlıkla atılıp yıkanan bilet dönemi de kapanıyor. Üstelik biletinize ikramiye çıktığı an Nesine.com anında size haber veriyor.

Bu kadar avantajın üzerine desem ki; kendi bilet numaranızı kendiniz de belirleyebiliyorsunuz? Akan sular durur elbette! İster takımınızın kuruluş yılı, ister ilişkinizin başladığı tarih, isterseniz eşinizin doğum gününe ait rakamları içeren biletleri Nesine.com’da oluşturabilir ve kolayca satın alabilirsiniz.

Yukarıda belirttiğim gibi “Bana bir şey çıkmaz” korkusu da yaşamak yok. Nesine.com üzerinden Amorti Garanti Paketi alırsanız 1 adet Amorti Garanti!

O zaman ne diyelim... Gönlünüze göre bilete, gönlünüze göre ikramiye!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

16 Aralık 2011 Cuma

Sosyal Medya’nın Yarattığı Yeni Meslekler

Hangi mesleği yaparsanız yapın farklılaşmak gerekir... 

Bir sürü fotoğrafçı dijital kameranın ortaya çıkmasıyla işlerin azalmasından şikayetçi olurken bazıları ise gündemi yakından takip edip yepyeni işler yaratabiliyor. Yollarda Facebook için profil resmi çektiren bir sürü kişi görürken bunu paraya çevirebilen yaratıcı insanlara saygım sonsuz.

11 Aralık 2011 Pazar

Sizin Hala Mobil Web Sayfanız Yok mu?


Seneler önce daha cep telefonuna yeni yeni alışırken buradan internete girileceği söylendiğinde pek aklımız ermemişti. Cepte internet devri başladığında buradan alışveriş yapılacağı söylendiğinde ise daha internetten bile alışveriş yapma sayısının düşük olduğunu ve bunun uzun seneler sonra bir yerlere geleceğini düşünmüştük. Gelinen noktada ise cep telefonundan alışveriş yapıldığını ve burada dönen rakamların inanılmaz bir ivmeyle yükseldiğini görüyoruz. Hatta istatistiklere göre cepten internete girme oranının önümüzdeki iki senede bilgisayardan internete girme oranını geçeceği tahmin ediliyor. Akıllı telefonların yaygınlaşması, GSM şirketlerinin internete giriş için ödeme kolaylığı sağlaması, genç nüfusun yaygın olması ve sunulan kolaylıklar bunda en büyük etmen olarak gösteriliyor.


Amerika'da yapılan araştırmaya göre cepten alışveriş yapan kişilerin cep telefonlarından %80 oranla en yakın mağazayı arattıkları, %70’inin fiyatları karşılaştırdığı, %65’inin de ürün yorumlarını okudukları yer alıyor. Ödeme opsiyonları sorulduğunda ise sadece %17’lik bir kesim yapılan alışverişin cep telefonu faturasına yansıtılmasını isterken, %48’lik bir oran da kredi kartı kullanmayı tercih ediyor. Bu oranlardan da anlaşılıyor ki şirketlerin cep telefonundan satabilecekleri bir ürünleri olsun veya olmasın rakiplerinden geride kalmamak için mutlaka mobil dünya'da da görünür olması gerekiyor.  

Markalar mobil ticaret sayesinde tüketiciler ile daha yakın ilişkiler kurup müşteri sadakatini arttırıyor ancak mobil sitelerin kullanımını zor bulanlar ve sayfaların açılmasındaki zorluklardan dolayı bazı tüketiciler bunu kullanmaktan vazgeçebiliyor. Hatta sırf bu yüzden rakip firmaların mobil web sayfasına girenler bile olabiliyor. Türkiye'de cep telefonu üzerinden otobüs bileti satın alma, bahis sitelerinde kupon oynama ve otel rezervasyonu yapma gibi oranların arttığını rahatlıkla gözlemliyoruz. Cep telefonundan alışverişin arttığı ve  şirketin hizmetlerine bakmak için cepten internet sayfalarına girildiği günümüzde tüketicilerin rahatlıkla ulaşabileceği mobil web sayfası yaptırmak ve bu platformda da tüketicilerle temasa geçmek çok önem kazanıyor. Gözüken o ki yakın zamanda şirketler cep telefonundan girilecek mobil web sayfasını yapmazlarsa prestij ve para kaybına uğrayacaklar. 2012 senesinde bu platformda hangi şirketlerin ne kadar aktif olduklarını göreceğiz...

Konuyla ilgili profesyonel çözümler sunan bir şirket arayışı içine giriyorsanız lütfen bu linke tıklayınız. 


3 Aralık 2011 Cumartesi

Bulut Bilişimin Avantajları



Her dönem bir konu çok moda olur ve herkes tarafından işlenir. Konuyla ilgili ışık görenler bunun pazarlama çalışmalarını en iyi şekilde yapar ve kısa zamanda bundan para kazanmaya başlar, konu gündemden düşünce de bu sefer başka birşeye odaklanır. Son zamanlarda gazete ve sektörel dergilerde işlenen bir konu var, "Cloud Computing" yani "Bulut Bilişim". Acaba bu da kısa dönemde moda olup sonradan ağırlığını yitirecek konulardan birisi mi? Yazılanlara bakılırsa pek de öyle olacağa benzemiyor, peki nedir bu bulut bilişim, neye yarar, ne faydası vardır, kısa kısa sizlerle paylaşayım.

Bulut bilişim bilgisayarda sakladığınız dosyaların internet üzerinde saklanmasına imkan sağlayan sistemin adıdır. Aslında bu sistem uzun zamandır uygulanan ve kullanılan bir sistemdi ama bu dönemde büyük şirketlerin konuya eğilmesiyle ön plana çıkmaya başladı, bir anda pazarlanmaya ve satılmaya başlandı. Seneler önce broşür yaptırdığım Mehmet adındaki grafiker arkadaşdan yüklü dosyaları bana e-postayla gönderemeyeceği için işyerime gelmesini istediğimde buna gerek olmadığını internet üzerinden bunu paylaşabileceğini söylemiş, ben ise bunun nasıl olacağını anlamamıştım. Bana bir web sayfası adresi, kendi kullandığı kullanıcı adını ve şifreyi verince olayı daha net anlamıştım. Grafikerimiz Mehmet evinde pijamasını bile çıkarmasına gerek kalmadan sıcak kahvesini içerek broşürümüzü yapıyor, bitince web sayfasına girip dosyayı yüklüyor ve bana telefon edip haber veriyordu. Bende aynı web sayfasına verdiği kullanıcı adı ve şifreyle girip ilgili dosyayı oradan kendi bilgisayarıma kaydediyor ve gerekli kontrolleri yapıyordum. Böylece Mehmet'in ofise gelmesi için harcayacağı zaman ve paradan tasarruf ediliyor, ofiste ona yer açmak için ekstra masaya gerek kalmıyor ve pijamayla iş yapmanın ayrıcalığı yaşanıyordu.

Diyeceksiniz ki bunda bu kadar büyütelecek ne var, şirketler neden bunun için ölüp diriliyor? Resme büyük pencereden bakarsak maliyet avantajı ve verimlilik gibi konularda çok büyük fayda sağladığını göreceksiniz. Bilgi işlem altyapısına ihtiyaç duyan her firma bu sistemden yararlanıyor ve bilgilerin saklandığı veri merkez alanlarına artık ihtiyaç kalmıyor. Böylece soğutmaya, elektrik kesintisi olur diye aldığınız UPS ve jeneratör'e, buranın güvenliğini sağlamaya, verileri yedeklemeye ve ekstra yer ayırmaya gerek kalmıyor. Uluslararası bir şirketseniz sadece tek bir ekrandan yönetim şansına sahip olacaksınız. Hem Avrupa hem de Amerika'da faaliyet gösteriyorsanız farklı coğrafyalarda veri saklama merkezlerine gerek kalmayacak, bulut bilişim sayesinde her yerde bilgilere ulaşma şansına sahip olup müşterilerinize aynı kalitede hizmet vermeye devam edeceksiniz. Herkesin ortak kullandığı dosyalara her ülkedeki çalışan anında ulaşma şansına sahip olunca başkasına bağımlı kalmayacak ve zaman kaybı yaşanmayacak.




Özellikle yeni kurulan bir firmaysanız ilk başta maliyetlerinizi düşük tutmak istiyorsanız bu hizmet sayesinde yapacağınız bir sürü yatırımdan ilk etapta kurtulacaksınız. Önümüzdeki senelere yönelik tahminde bulunup verilerin saklanması için ne kadarlık bir yatırım yapacağınızı düşünmeyecek ve sadece kullandığınız kadar ödeme yapacaksınız. Bu işlerle uğraşan personel sayısını azaltabilecek veya buradaki kişileri farklı alanlarda kullanıp verimliliğinizi artırabileceksiniz. Kısacası hayat daha da kolaylaşacak, işler hızlanacak, maliyetler düşecek ve zaman daha verimli kullanılacak. Güvenlik ile ilgili şüpheler zamanla ortadan kalkınca sistem rayına girecek ve iş dünyası bu sefer yeni keşiflerin peşinden koşacak.

Çıkan yeni ürünlerde artık memory stick girişinin bile olmaması zaten sizi bireysel olarak da bulut bilişim sistemi kullanmaya zorlayacak. Mesela Apple'ın çıkardığı iPad'lerde böyle bir giriş olmamasından dolayı bilgilere internet üzerinden ulaşıp dosyalarınızda gereken çalışmaları yapacak ve gene internet üzerinde bulunan kayıtlı alanınıza kaydedeceksiniz. Bilgisayar alınırken sorulan "hard diskinin boyutu" sorusu belki de yakın zamanda tarihe karışacak, çoğunluk bulut bilişim üzerinden dosyalara erişim sağlayacağından buna yönelik yeni bilgisayar modelleri çıkacak ve tahminimce fiyatlar daha da düşük olacak. Bekleyip göreceğiz ...



26 Kasım 2011 Cumartesi

İş Telefonuyla Yapılabileceğiniz 10 Şey


1) Çalışmaktan sıkıldıysanız insanları işletebilirsiniz.
2) Ben aç duramam derseniz öğlen saati gelmeden yemek siparişi verirsiniz.
3) Vaktiniz bolsa izdivaç programlarını arayıp evlenmek isteyenlere talip olabilirsiniz.

Yok ben profesyonelim, telefonun gücüne ve herşeyin telefonla başladığına inanıyorum diyorsanız;

4) Rakiplerinizin çoğu telefonun gücünü bilmediği için siz bunu etkili şekilde kullanarak farklılık yaratırsınız.
5) Satış yaparsınız.
6) Veritabanınızı güncellersiniz.
7) Olası müşterilerle tanışabilmek için randevu alırsınız.
8) İnsanlara hizmetinizle ilgili bilgi vermek için ofisinize getirtebilirsiniz.
9) Web sayfanızdaki iletişim formunu dolduran kişiyi arayıp hangi hizmetinizin uygun olduğunu bulursunuz.
10) Mevcut müşterinizden referans alıp bu kişileri arayabilir ve şirketinize yeni müşteriler kazandırabilirsiniz.

Kısacası telefonun gücüne inanın, iletişim ilk başta telefonla başlıyor ve gelişiyor.
Yaptığımız telemarketing eğitimlerinden sonra insanların telefonu daha etkili kullanıp satışlarını artırdıklarına ve müşteri memnuniyetinde ilerleme sağladıklarına şahit oluyorum. Burada önemli olan telefon ile ilgili ne yapmak istediğinizi planlamanız ve hedefler koymanız. Şimdiden iyi aramalar ...



22 Kasım 2011 Salı

Yeniçarşım.com ile Evden Çıkmadan Çarşıya Çıkıyoruz!

Ekim ayından bu yana yayında olan Yeniçarşım.com, alışkın olduğumuz e-ticaret sitelerinden oldukça farklı. Site şimdiden sloganı olan “Evden çıkmadan çarşıya çık” mottosunu fazlasıyla yerine getiriyor. Çünkü şimdiden Yeniçarşım.com’da yüzlerce mağaza var ve siz dilediğiniz ürünü bu mağazalar arasından seçerek kolaylıkla satın alabiliyorsunuz. Üstelik, internetten alışveriş yaparken en çok çekindiğimiz “güvenlik” engelini Hürriyet Güvenli Alışveriş Sistemi ile çözmüşler. Sistemi açıklayan video:

Yeniçarşım.com’un diğer alışveriş sitelerinden önemli farkları var. Platformun en belirgin karakteristiği olan alıcı ile satıcıyı bir araya getirme stratejisi, satıcıların (mağazaların) ticari kuruluş olması gibi akıllıca bir taktikle desteklenerek, son derece başarılı bir sistem getirilmiş durumda. Yeniçarşım.com’da satış yapan her mağaza, ticari unvana sahip, fatura kesen ve dolayısıyla garantili ürün satan mağazalar. Bu sayede aynı ürünü birden fazla mağaza arasından güvenle seçerek satın alabiliyorsunuz. Herhangi bir problemde “Hürriyet Güvenli Alışveriş Sistemi” ve Yeniçarşım’ın başarılı müşteri hizmetleri departmanı hizmetinizde.

http://www.yenicarsim.com/'da 24 farklı kategoride onbinlerce ürün bulunuyor. Giyimden aksesuara, elektronikten beyaz eşyaya kadar aradığınız her şey Yeniçarşım.com’da.

Ayrıca, www.facebook.com/yenicarsim ve www.twitter.com/yenicarsim adreslerinden ise Yeniçarşım’ı takip edebilir, kampanya ve fırsatlardan haberdar olabilirsiniz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

19 Kasım 2011 Cumartesi

Müşteriden Referans Almak - Yaşanmış Hikaye


Piyasada bir sürü ürün seçeneği varken ve hangisini alacağınız konusunda karar veremezken bu deneyimi yaşamış ve mutlu olmuş bir arkadaşınızın tavsiyesini dinlemezmiydiniz? Bu soruya eminim birçoğunuz evet diyecektir çünkü kullandığı ürün veya aldığı hizmetten memnun olmuş bir arkadaşınız aynı faydadan sizinde yararlanmanızı isteyecektir. 

Yaptığım satış eğitimlerinde katılımcılara mevcut müşteriler sayesinde yeni müşteri kazanmaya yönelik çalışmalar yapıp yapmadıklarını sorduğumda konuyla ilgili bir şey yapılmadığını hayretler içerisinde görüyorum. Halbuki ürünlerinizi ve hizmetinizi bilen bir müşteri yapacağınız bir sürü pazarlama çalışmasından çok daha etkili olacak ve neredeyse sıfır maliyetle müşteri sayınızı ve cironuzu hızlı bir şekilde artıracaktır. Aşağıda bahsettiklerim bana çok şeyler öğretmiş gerçek bir hikayedir. Mevcut müşteriden referans almak ile sessiz sedasız başlayan kampanyanın seneler sonra ne kadar çok ses getirdiğini okuyacaksınız. 

Zamanında eski çalıştığım bir şirkette mevcut müşteriler sayesinde yeni müşteri edinmek için çalışmalarda bulunmuştuk. Uygulamaya başlarken bize yeni müşteri sağlayacak kişiyi mi ödüllendirsek yoksa yeni gelecek insanlara mı indirim versek diye düşünmüş hatta uzun süre tartıştık. İnsanların arkadaşlarını kullanıp para kazanacağı intibası yaratmamak için mevcut müşterilere, arkadaşlarının bize gelmeleri halinde onlardan dolayı indirim alacaklarını söylemiştik. Bunu adreslerine gönderdiğimiz broşürün yanına koyduğumuz mektup ve e-posta göndererek duyurmuş ve sene sonunda referans sayesinde %5 oranında yeni müşteri kazandığımızı gözlemlemiştik. Başlangıç için hiç de fena değildi.

Bir sene sonra ise aslında mevcut müşteriyi de ödüllendirmemiz gerektiğini düşünerek hem onlara hemde yeni gelecek müşteriye indirim vermiş, bu sefer postalama ve e-posta göndermenin dışında mevcut müşterilerin hepsini sene sonunda tek tek arayarak referans alma yolunu seçmiştik. Özellikle telefon ile iletişimden dolayı o sene yakaladığımız oran %13'lere çıkmıştı ama hala eksik yaptığımızı düşündüğümüz birşeyler vardı.   

Üçüncü senenin başında çok düşük maliyetlerle yeni müşteri kazanmak hoşumuza gitmiş ve kampanyayı daha nasıl etkin hale getirebiliriz diye planlar yapmıştık. O sene farkında olmadan bir çok konuda kendimize dersler çıkarmış ve parayla satın alınamayacak bir deneyim elde etmiştik. İlk başta kendimizi müşterinin yerine koymuş ve düşünmeye başlamıştık. İki sene boyunca iyi kötü birşeyler yaptığımızı ama bazı şeyleri daha etkili yapabileceğimizi farketmiştik.

Bizden hizmet alan müşterilere sene sonunda ulaşmak yerine hizmeti aldıktan sonra en geç iki hafta içinde telefonla aramanın daha etkili olacağını düşündük. Bu sayede mevcut müşterinin de aldığı hizmetten memnun kalıp kalmadığını anlık olarak ölçme şansına sahip olduğumuz gibi kötü deneyim yaşamış olanlara da özel bir uygulama yaparak memnun etmeye çalıştık. Böylece hakkımızda olumsuz konuşacak müşteri sayısını azalttığımız gibi ilk başta aldığı hizmetten memnuniyetsiz olan ama sonrasında sorunu çözülen kişilerin en baştan beri memnun olan müşterilere göre çok daha fazla insanı bize yönlendirdiğine şahit olduk. Bu arada ilişkiler sıcakken mevcut müşterilerden eski yıllara göre çok daha fazla referans almayı başarmış hatta mevcut müşterilere de yaptığımız özel kampanya sayesinde onlarında gene hizmetimizden faydalanmalarını sağlamıştık. Kısacası 1 taşla 3 kuş vurmuştuk.


İnsanların arkadaşlarına x firmaya git benim ismimi ver 100$ indirim alacaksın demek yerine kendi el yazıları ile doldurarak verecekleri özel indirim çekinin kendilerini daha önemli hissetmelerini sağlayacağını düşündük. Ayrıca üzerinde son kullanma tarihi olan indirim çeki verilen kişi önünde fiziki birşey olmasından dolayı daha hızlı karar verecekti. Her müşterimize 8 adet indirim çeki gönderdik ve bu çekle gelip bizden hizmet alan müşteriler olursa kendilerinin de bundan kazançlı çıkacağını belirttik. Böylece mevcut müşteri elindeki kısıtlı sayıdaki indirim çekini her önüne gelene değil bizim hizmetimizle gerçekten ilgilenebileceğini düşündüğü kişilere verecekti.

Kampanya sonuçları inanılmazdı! Sene sonunda ofisin her yerinde mevut müşteri tarafından doldurulup arkadaşlarına verilmiş indirim çekleri vardı. İki senelik deneyim sonunda birtakım ufak değişiklikler yaparak hem müşteri memnuniyetinde çok büyük artışlar sağlamış hem de sene sonunda eski müşteri sayesinde gelen müşteri sayısı %22'lere ulaşmıştı. Asıl sürpriz ise sene sonunda yapılan bütçe toplantısında ortaya çıkmıştı. Bir önceki seneye göre daha fazla müşteri gitmesinden dolayı bir sürü masraf yapılmasına rağmen referansla gelen müşterinin düşük maliyetinden dolayı kişi başı yapılan pazarlama masraflarında gözle görülür bir düşüş yaşanmıştı. Yapılan masraflardaki artışın hızı, yapılan cironun artış hızından daha düşük olduğu için kişi başı maliyet inanılmaz derecede düşmüş ve o seneyi çok iyi bir karla kapatmıştık.

Üç senenin sonunda aldığım dersler ise;
Mevcut müşterinin gücüne kesinlikle inan ve uzun soluklu ilişki geliştir!
Mutsuz müşterini memnun edersen hem hakkında olumsuz konuşulmasını engellersin hem de memnun müşteriye göre daha fazla referans alırsın!
Mevcut müşteriye ulaşmak için sene sonunu bekleme, ilişkiler sıcakken en geç 2 hafta sonra ara.
Telefonu sadece yeni müşteri edinmek için kullanma, eski müşterine de telefonla ulaş.
Söz uçar yazı kalır, o yüzden insanlara mesaj gönderirken bunu teyid eden ve ellerinde tutabilecekleri birşey de göndermeyi ihmal etme (indirim çeki)
Sadece mevcut müşterin sayesinde gelen müşteriyi değil eski müşterini de mutlaka ödüllendir.
Gönderdiğin indirim çekinde mutlaka son kullanma tarihi olsun ki insanlar hızlıca harekete geçsin.
Kendini müşterinin yerine koy ve yapacağın kampanyaya birde onun gözüyle bak.
Kendi ülkendeki insanı tanı, kendilerini nasıl prestijli hissedeceklerini bil ve ona göre davran.

Bu arada merak edenler için belirteyeyim, sonraki senelerde ne olduğuna değinmedim çünkü özellikle üçüncü sene aldığımız dersleri bu yazıda belirtmek istedim. Ama bilmek isterseniz sosyal medya'nın da gelişmesiyle  projeyi bu kanaldan da etkin şekilde duyurduk, özellikle kurduğumuz Facebook Fan Page bu anlamda çok işe yaradı. Sunulan hizmet yurtdışında dil eğitimi olduğu için sonraki senelerde bizimle seyahat etmiş olan üniversite öğrencilerden ekipler oluşturup her üniversitede üç-dört temsilcilik kurduk. Bu sayede etkili olmak istediğimiz bütün üniversitelerde para ile yapamayacağımız bir tanıtım, ucuz maliyetli yeni kayıtlar ve uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir marka bilinirliği yarattık.

17 Kasım 2011 Perşembe

Sosyal Medya Reklamcılığında Bir Devrim: Bumads

Artık hiçbir şey eskisi gibi değil; masallar bile… Ezeli rekabet iş dünyasında devam ediyor! Tavşan ve kaplumbağa bu kez “Bumads” rövanşında karşılaşıp, yeni ürünlerini daha iyi tanıtmak için kıyasıya bir yarışa koyulurlar. İkisi de başarıyı geleneksel medyanın yanı sıra sosyal medya reklamlarında arar. Kahramanlarımızdan biri ise Bumads’in sosyal medyadaki gücünü keşfetmiş, markasını bol bol konuşturmanın formülünü çoktan bulmuştur.

Hürriyet İnternet Grubu’nun sosyal medya reklam platformu Bumads için hazırlanan viral video, aslında bu yeni reklam modelini çok da güzel anlatıyor. Bumads, markaların binlerce Bumerang üyesi blog ve niş web sitesinde advertorial formatında, içerik tabanlı reklam yayınlayarak hedef kitlelerine kolayca ulaşmasını sağlıyor. Bu reklamlar blogların diğer içerikleri ile aynı alanlarda yer alıyor ve daha sonra site sahiplerinin sosyal medya hesaplarından da paylaşılarak yüksek erişim yaratıyor. Sosyal medyada paylaşılabilmesinin yanında içerik tabanlı olması sayesinde arama motorları tarafından da indekslenen reklamlar, olumlu bir SEO etkisi sağlıyor ve aylar boyunca erişilmeye devam ediyor.

Bumads ürün tanıtımlarının yanı sıra, kampanya duyuruları, sosyal sorumluluk projeleri, kurumsal mesajlar, marka ve kriz iletişimi gibi konularda da markaların hedefledikleri kitleye uygun web siteleri aracılığı ile ulaşmalarına rehberlik ediyor.

Bugüne kadar Ruffles, Sony, Adidas gibi bir çok önde gelen marka tarafından tercih edilen Bumads hakkında detaylı bilgi almak için http://www.bumads.com.tr/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
 
Eğer bir blog ya da web sitesi sahibiyseniz, sitenizde Bumads içeriklerini yayınlayarak para kazanmak içinse http://bumerang.hurriyet.com.tr/ adresinden kolayca Bumerang'a üye olabilirsiniz!


Bir bumads advertorial içeriğidir.


11 Kasım 2011 Cuma

Hangi Firmaya İş Başvurusu Yapmalı?

Yeni mezun olsun iş hayatında deneyim sahibi olsun bir iş başvurusu yaparken herkes kendisi için hem maddi hem manevi getirisi fazla olan firmayı tercih etme eğilimindedir. Ama şu bir gerçek ki herkes en iyi firmada çalışacak bilgi birikimine sahip değil ve her çalışmak istenen firma belki de mutluluk getirmeyecek.

Zaman kaybı yaşamamak ve hayal kırıklığıyla karşılaşmamak için bir firmaya başvuru yapmadan önce dikkat edilmesi gereken bir takım noktalar vardır. Özetlemek gerekirse;

  1. Öncelikle kişisel analizinizi yapmakta, artılarınızı ve eksilerinizi bilmekte fayda vardır. Her iş imkanı, şirket veya sektör sizin için uygun olmayabilir.
  2. Kısa, orta, uzun vadeli hedefleriniz ve kariyer beklentiniz nedir bunu belirleyin. Hedeflerinizin akla yatkın ve ulaşılabilir olmasına dikkat edin.
  3. Başvuru yapmadan önce kendi niteliklerinize uygun ve sizi mutlu edeceğini düşündüğünüz şirketlere ve pozisyonlara başvurmanız çok önemlidir. Hangi sektörde ve departmanda çalışmak sizi verimli kılacak ve mutlu edecek bilin.
  4. Öncelikli amacınız para kazanmak mı yoksa daha az para kazanabileceğiniz ama topluma daha fazla yardımcı olabileceğiniz bir kuruluşta mı yer almak istediğinize karar verin.
  5. Bilgi, beceri ve deneyiminize uygun ne tip işler var bunları araştırın.
Bu aşamayı hallettikten sonra hangi şirketlere başvuru yapmalıyım diye düşünüyorsanız birkaç öneride bulunmak isterim. Farklı açılardan bakabilmek için birbirinden farklı kaynakları sizlerle paylaşacağım. Eminim bunlara bakıp bir fikir sahibi olur ve sizin için en doğru şirkete başvuru yaparsınız.
  1. İSO 500 Şirketleri                                                        
  2. Arkadaşlarınızın çalıştıkları şirketler
  3. Öğrenciyseniz üniversitenize kariyer günlerinde gelen şirketler
  4. Sosyal sorumluluk projeleri yapmakta olan öncü şirketler
Bu liste uzayıp gidecektir. Eminim burada ilginizi çekecek bir çok şirket olacak ve bazılarının sizin için uygun olduğunu düşünüp bir yere not edeceksiniz. Bunların arasında kıyaslama yaparken STK haricinde bir yerde çalışmak istiyorsanız aile şirketinde mi yoksa kurumsal bir şirkette mi veya Türk sermayeli şirketinde mi yoksa yabancı sermayeli bir şirkette mi çalışmak isterseniz buna karar verip şirket sayısını belli bir sayıya kadar düşürüp bu firmaları takibinize alabilirsiniz. Bitirmeden önce bir İK yöneticisi olmadığımı bilmenizi isterim. Sadece iş hayatının içinde senelerdir çalışan birisi olarak konuyla ilgili bilgi birikimimi paylaşmak istedim. Konuyla ilgili öneriler ve eklemeler olursa çok sevinirim. Ne kadar çok paylaşım olursa o kadar çok insanın işine yarar diye düşünüyorum.

5 Kasım 2011 Cumartesi

Sosyal Medya ile Neler Yapılabilinir?

Sosyal medya sayesinde sadece satış ve pazarlama yapıldığını mı düşünüyorsunuz? Aşağıdaki listeyi okuyunca belki farklı amaçlar içinde kullanıldığı konusunda sizde benim gibi hemfikir olursunuz. 

1) Protesto yürüyüşleri için organize olunur.
Geçtiğimiz haftalarda New York'da Wall Street'deki kapitalizm karşıtı yürüyüşler sosyal medya ağlarında planlandı, protestolar yapıldı ve sonra bu Avrupa ülkelerine de sıçradı.

2) Darbe girişiminde bulunulur. 
Arap Baharı diye adlandırılan bu süreçte komşu ülkelerdeki isyanların başlangıç noktası da gene sosyal medya oldu. Mısır'da bunu engellemek için ansızın internet bağlantısı devlet tarafından kesildi ama değişen birşey olmadı. Konuyla ilgili http://sosyalmedya.co/twitter-misir-devrimi adresindeki yazıya göz atmanızı öneririm. 

3) İş görüşmelerinde olumlu/olumsuz etkisi olur.
Facebook hesabınızdaki resimler işverene ipucu verir. Uygunsuz ve göze hoş gözükmeyen resimlerinizi burada çarşaf çarşaf yayınladıysanız ilk imajınız çok da olumlu olmayacaktır.

4) Tehlike anlarında insanların birbirini uyarmasını sağlar.
2011 yazında Londra'daki yağmalama olaylarında insanlar bu kişilerin nerelerde ne yaptıklarını anlık paylaşarak birbirlerini uyardı. Hatta hırsızların resimleri sosyal medya'da paylaşıldı ve polise bu konuda yardımcı olundu.

5) Başarısız kampanyalar ile marka imajı olumsuz etkilenebilir.
Van depremi sonrası yardım kampanyası düzenlemek için muhtemelen iyi niyetle başlayan ancak sonrasında kampanyayı iyi yönetemeyip bir çok tepki alan Onur Air'in imajı yerle bir oldu. Bununla ilgili yazılan üç yazıya en alttaki linklerden bakmanızı tavsiye ederim. 

6) Müşterisini dinlemeyen firma kısa sürede çok büyük zarar edebilir.
Yaptığı uçuşta gitarı kırılan ve şirketten bunun tazminatını isteyen müşterisine cevap bile vermeyen United Airlines sosyal medyada kendini bulunca başına neler geldiğini bu yazıdan okuyabilirsiniz.
http://www.pazarlamasyon.com/2011/03/firmalar-acisindan-dinlemenin-onemi  

7) Doğru kullanıldığında çok iyi bir çevre yapılmasına imkan tanır.
Linkedin sayesinde iş dünyasında tanışamayacağınız veya hiç karşılaşamayacağınız insanlarla kolaylıkla tanışabilir, verdiğiniz hizmeti/sattığınız ürünü tanıtabilir, yaptığınız aktiviteleri rahatlıkla duyurabilir ve güzel işbirlikleri yaratabilirsiniz.

8) Sosyal felaketlerde koordinasyonun sağlanmasına katkıda bulunur.
Duyarlı kişilerin yakın zamanda yaşadığımız deprem sonrasında zarar görmüş insanların ihtiyaçları ile ilgili sosyal medya kanallarından bilgilendirici mesajlar göndermesi buna iyi bir örnek olarak gösterilebilir. 

9) Canlı yayında verilen Twitter adresine mesaj göndererek yayın akışına etki edilebilinir.
Özellikle spor ve haber programlarında sunucunun zaman zaman seyircilerden gelen mesajlara bakarak programda bunları dile getirdiğine şahit oluyoruz. Bizden başka bir ülkede var mıdır bilmem ama  canlı yayında spikere ve katılımcılara gönderilen küfür dolu mesajlar zaman zaman tansiyonu artırıyor. Artık insanlar Twitter'dan gelen hakaretlerin kimden geldiğinin saptanmasını ve dava açılması gerektiğini bile savunmaya başladılar.

10) Bazı haberler sosyal medya sayesinde öğrenilebilinir.
THY'nın İstanbul -Amsterdam seferini yapan uçağı kaza yaptığında orada bulunan birisi bunun resmini çekip Twitter'dan yayınlamış ve birçok haber kanalı bu sayede kazayı öğrenip haber yapmışlardı.

Basında gözden kaçan veya yayınlanmayan haberlerden bile sosyal medya sayesinde haberdar olabilmemiz bence çok önemli. Burada dikkat edilmesi gereken şey okuduğumuz herşeye inanmamak olacaktır çünkü zaman zaman inanılmaz bilgi kirliliği olabiliyor veya asılsız haberler çıkabiliyor. Bu listeye sizinde ekleyecekleriniz varsa lütfen ekleyiniz.

Onur Air ile ilgili internette çıkan yazılar;

http://umutakdas.blogspot.com/2011/10/onur-air-vakas-ve-sosyal-medya-yonetimi.html
Umut Akdaş tarafından yayınlanmıştır.
http://sosyalmedya.co/onur-air-kriz/
Sıla Hilal tarafından sosyalmedya.co'da yayınlanmıştır.
http://www.pazarlamasyon.com/2011/10/onurair
Necip Murat tarafından yayınlanmıştır.








30 Ekim 2011 Pazar

Müşteri Bilgilerini Etkili Kullanabilmek

Geçen haftaki yazımda müşterilerden hangi bilgilerin alınması gerektiği hakkında bilgi vermiştim. Alınan bilgileri müşteri ile ilişkide kalacak ve satışa çevirebilecek şekilde kullanmazsak o kadar emek vererek aldığımız bilgilerin hiç bir değeri olmaz. Peki bu bilgileri nasıl etkili kullanabiliriz?

E-Bülten Gönderimi
Belirli periodlarda elinizdeki e-posta adreslerine promosyonlarınız, ürünleriniz, yeni hizmetlerinizden bahsederseniz müşteri ile iletişim halinde kalabilirsiniz. E-bülteni haftada bir göndermek yerine belki 2 haftada bir veya aylık göndermek insanları sıkmayacağı gibi ilgilenmelerini sağlayabilir.

Gönderdiğiniz e-bültenlere koyduğunuz linkler sayesinde müşterileriniz web sayfanıza yönlendirileceği için web sayfanızın trafiği artacağı gibi insanlara daha detaylı bilgi verme şansına da sahip olursunuz. Linklerin altına koyacağınız "e-tag" sayesinde hangi müşterilerin hangi linklere tıkladığını ve nelerle ilgilendiğini rahatlıkla görebilir ve belki yeni bir e-posta gönderimi yaptığınızda tamamen o kişinin ilgilendiği konuyla ilgili bir haber gönderebilir ve müşterilerinizin daha fazla ilgisini çekebilirsiniz.

Sms Gönderimi
Bir dönem çok kullanılan bu yöntem malesef tüketicilerin artık tepkisini çekmektedir. Bu yüzden müşterilerinize sms göndermeden önce bir kez daha düşünmenizi öneririm.

E-bülten ve sms gönderimini yapmadan önce sadece bu kanallardan haber almak isteyen müşterilerinize bunu yapmanız çok önemlidir. Her şirketten spam e-mail almaktan sıkılan müşteriler kendi rızası dışında gelen ve İzinli Pazarlama (Permission Marketing) kavramına saygı göstermeyen şirketlere güven duymamaktadırlar. Bu arada e-bülten gönderimi yaparken "e-bülten'den çıkmak istiyorum" butonu mutlaka olmalı ve buna tıklayanlar bir an önce e-mailing listenizden çıkartılmalıdır.

Yeni Ürün Tasarımı ve Kampanyalar
Elinizdeki verileri iyi analiz edip müşteri kitlenizin kimlerden oluştuğunu anlarsanız sonuç getirecek kampanyalar hazırlamanız, onlara yönelik ürün tasarlamanız ve elinizdeki hizmet veya ürünleri onların anlayacağı dilden anlatmanız çok daha rahat olacaktır. Elinizdeki data 18-25 yaş grubu ise verilecek mesajlar farklıyken 35-45 yaş arası için çok daha farklı unsurları ön plana çıkartmanız gerekebilir.

Müşteri Takibi ve Telemarketing
Herkesin ticari bir işletme olduğunu ve bu işletmelerin satış ile hayatta kaldıklarını gözönüne alırsak müşterilerin sizden ürün almalarını teşvik etmeniz gerekmektedir. Bunun için müşteri takibi (follow up) hayati önem taşımaktadır. Sizden bilgi almak için internetten bilgisini gönderen müşterilerinizi aynı gün mutlaka aramalı, ihtiyacını anlamalı, sisteme ne konuşulduğu girilmeli ve müşteri hizmetinizle ilgileniyorsa ileriki bir tarihe geri aramak için not koymalısınız. Böylece etkin bir şekilde müşteri takibini yapabilir ve müşteriyi hizmetinizden yararlanmasını sağlayabilirsiniz. Aynı şekilde ofisinize gelen veya telefonla sizi arayan müşterilerinizin bilgileri de sisteme anında girileceği için bu kişileri de telemarketing yaparak mutlaka takip etmelisiniz. Bu sayede sadece bilgi almak için sizinle iletişime geçen müşterileri rahatlıkla eleyebilir ve satış yapabileceğiniz kişilere rahatlıkla odaklanabilir, bir sürü enquiry içinde kaybolmazsınız.


25 Ekim 2011 Salı

Van için Herkes Tek Yürek!



Van Depremi'ne duyarlılık gösteren ve zor durumda olan depremzedelere yardım elini uzatmak isteyen vatandaşlarımız için bir liste hazırladık. Aşağıdaki kanallardan dilediğinizi seçerek yardımlarınızı en kolay şekilde Van'a ulaştırabilirsiniz:

1. KIZILAY
2868'e tüm operatörlerden boş bir SMS göndererek Kızılay'a 5 TL bağışta bulunabilirsiniz.

Ayrıca havale yoluyla destek olmak isteyenler, tüm bankalardaki "Türk Kızılayı" hesaplarından bağış yapabilir. Ayni bağışlar Türk Kızılayı lojistik merkezleri ve şubeleri tarafından kabul edilecektir. Tüm Kızılay şubelerinin iletişim numaralarını buradan öğrenebilirsiniz.

2. AKUT
Tüm GSM operatörlerinden 2930'a göndereceğiniz AKUT yazan bir SMS ile AKUT'a 5 TL bağışta bulunabilirsiniz.

Kredi kartını kullanarak internet üzerinden bağış yapmak isteyen vatandaşlarımız CardFinans ya da diğer banka kartlarını kullanarak bağışta bulunabilirler.

Havale/EFT için Banka Hesap Numaraları;
T. İş Bankası - Gayrettepe Şubesi - TR14 0006 4000 0011 0800 6666 63
Finansbank - Gayrettepe Şubesi - TR92 0011 1000 0000 0001 9576 70
Garanti Bankası - Ortaklar Cad. Şubesi - TR26 0006 2000 3570 0000 0029 30

3. BAŞBAKANLIK YARDIM KAMPANYASI
Başbakanlık tarafından Van’da yaşanan deprem nedeniyle başlatılan yardım kampanyası çerçevesinde saptanan banka hesap numaralarına buradan ulaşabilirsiniz.

4. KARGO FİRMALARI
Yurtiçi Kargo, PTT Kargo, MNG Kargo ve Aras Kargo yardım gönderilerini ücretsiz olarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktadır.

5. HÜRRİYET EVLERİ
Deprem sonrası yaralarını sarmaya çalışan ve kış öncesinde evsiz kalan Van için Hürriyet Gazetesi de büyük bir seferberlik başlattı. Hürriyet, Van’da kış koşullarına dayanıklı, mutfak, banyo ve tuvaleti olan "Hürriyet Evleri" kuracak. Kızılay işbirliğinde başlatılan kampanya ile her biri 6 bin liraya kurulacak evler, evsiz kalan vatandaşlara sıcak bir yuva olacak.

Van Depremi - Hürriyet Gazetesi Bağış Hesapları
T. İş Bankası Mithatpaşa Şubesi
4228 - 0971947 / IBAN TR370006400000142280971947
T.C. Ziraat Bankası Kızılay Şubesi
Hesap No 685-2868-5189 / IBAN TR060001000685000028685189
Garanti Bankası Kızılay Şubesi
Hesap adı: Van Depremi - Hürriyet
Şube: 082 Hesap No: 6294703 / IBAN TR72 0006 2000 0820 0006 2947 03

Yapacağınız ufak bir yardım zor durumdaki bir çok insanı hayata bağlayan bir umut olacaktır. Mesajımızın ulaştığı herkesi, deprem bölgesinde yardıma ihtiyacı olan vatandaşlarımıza yardım etmeye davet ediyoruz.


Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.

22 Ekim 2011 Cumartesi

Müşterilerden Hangi Bilgileri Almalı?

Geçen haftaki yazımda şirketlere gelen müşteri bilgilerinin (enquiry) yeteri kadar değerlendirilmediğini ve gözden kaçırılan her enquiry'nin sektöre göre değişmekle beraber değerinin 20$ -60$ arasında değiştiğini paylaşmıştım. Şirketler olası müşterilerden fazla bilgi alma sevdasına düşüp, ki bunların çoğu sonradan kullanılmıyor, insanların sıkılmasına ve bu bilgileri paylaşmamasına sebep olmaktadırlar. Halbuki şirketin yapacağı aktivitelere göre kullanabileceği kadar az ve öz alınan bilgiler her zaman çok daha verimli olacaktır. Aşağıda müşterilerden (telefonla arayan, internete formunuzu dolduran veya ofise gelen) alınması gereken belli başlı bilgi başlıklarını yazdım. Bu bilgilerin dışında da mutlaka alınabilecek bilgiler olabilir ancak ben herkesin sıklıkla aldığı bilgilerin üzerinden geçeceğim.

İletişim bilgileri ve doğum tarihi
Ad soyad gibi bilgileri herhalde tartışmaya gerek yok, mutlaka alınması gerekir. Eğer sunduğunuz ürün/hizmet cinsiyete göre değişiklik gösteriyorsa bu bilgiyi de almalısınız.Sunduğunuz ürün/hizmet insanların yaşına yönelikse doğum tarihini almakta fayda var. Mesela sunduğunuz ürün gamı 13-18 yaş grubu için farklı, 18-25 arası için farklı, 25 yaş ve üzeri için farklıysa bu bilgi sizin için çok değerli olacaktır. Böylece pazarlama çalışmalarında elinizdeki datayı doğum tarihine göre ayrıştırıp her kesime farklı mesaj ile ulaşabilirsiniz.

Ev-iş telefonu yerine cep telefonu almak daha mantıklıdır. Artık herkese cep telefonundan her zaman ulaşma şansınız vardır. İleride yapacağınız sms kampanyası içinde bu numaralar işinize yarayacaktır. Eğer alabiliyorsanız hem özel hem de iş e-mailini almanız iyi olur. Eğer tek bir e-posta adresi alabiliyorsanız özel mailini almanızda fayda var çünkü iş değişikliklerinde iş mailinin bir geçerliliği olmuyor.

Eğer çalışma şekliniz posta yoluyla broşür gönderme üzerine kurulu değilse adresin önemi yok. Genelde iş adreslerinin verilmesinden dolayı herhangi bir iş değişikliğinde bu bilgi geçerliliğini yitirmektedir. Tabi bu bilginin sıkça güncellenmesi için verilecek emek ve zamanı da hesaba katmanız gerekiyor. Bu bölümde sadece şehir bilgisinin alınması sizin için çok faydalı olabilir çünkü sene sonunda enquirylere baktığınızda hangi illerden başvuru olduğunu görmek pazarlama faaliyetlerinizi planlarken fikir verebilir. Mesela x ilden çok enquiry geliyorsa orada yapılan çalışmanın ses getirdiğini düşünüp aktivitelere devam etme kararını verebilir, ya da o ilde hiçbirşey yapmamışsanız bir kaç aktivite planlayabilir hatta oradaki potansiyele göre bir bayilik bile verebilirsiniz. Tabi bu kararları verirken sadece x ilden enquiry çok gelmiş diyerek yol alamazsınız ama en azından diğer parimetrelerle beraber bir fikir verebilir. Belki önceki senelerin rakamlarıyla karşılaştırmak biraz daha anlamlı olabilir.

Bizi Nereden Duydunuz
Bu sorunun cevabını alabilirseniz yaptığınız çalışmaların ne kadar doğru olup olmadığını ölçümleyebilirsiniz. Herkes tarafından bilinen bir marka değilseniz bunu mutlaka bilgi formuna koymalı veya müşteri ile konuşurken sormalısınız. Nerelerde görünürlük sağlıyor ve aktivite yapıyorsanız bunları sisteminize koyup müşterilerin verdikleri cevaplara göre bu bilgiyi sisteminize girmelisiniz. Google, Facebook, x gazetesi ilanı, referans, y alışveriş merkezinde stand çalışması gibi. Eğer kategori bulamadığınız bir müşteri varsa bunları da diğer adı altında sisteminize atmalısınız.

Enquiry tarihi
Müşteriyle temasa geçtiğiniz gün bilgilerinizi alıp sisteme girdiğinizde mutlaka o günün tarihi ile girmelisiniz. Bu size ilerleyen zamanlarda hangi periodlarda enquirylerin arttığıyla ilgili bilgi verir. Mesela yurtdışına öğrenci gönderen bir kurumun enquiryleri Mart-Haziran arası artar çünkü insanlar çoğunlukla yazın yurtdışına gittikleri için araştırmaya da bu dönemde başlar ve firmaları ararlar. Birde x tarihinde yaptığınız bir aktivitenin ne kadar ses getirdiğini enquirylerin artmaya başlamasıyla da anlayabilirsiniz.

İlgilendiği ürün/hizmet
Eğer sunduğunuz 4-5 farklı spesifik ürün varsa müşterinin hangi ürünle ilgilendiğini öğrenmekte fayda vardır. Bu sayede ilgili ürün gamıyla ilgili bir promosyon olduğunda herkese duyurmak yerine sadece o ürünle ilgilendiğini söyleyen kişilere duyurup mesaj kirliliği yaratmazsınız.

Alınan bilgileri girmek için piyasada satılan bir paket program alabilirsiniz ancak burada seçici olmanızı öneririm. Sonradan üzerinde değişiklik yapabileceğiniz bir CRM programı alırsanız ihtiyaç olduğunda yeni bilgi girme yerleri ekletebilirsiniz. Program almak için bütçeniz yoksa işe basit bir excel dosya ile de başlayabilirsiniz. Burada en önemli nokta bilgilerin doğru alınıp bekletilmeden sisteme girilmesi ve internet üzerindeki formunuzun çok fazla bilgi istemeyen bir formatta olmasıdır. Hiç kimse sırf siz mutlu olun diye uzunca formları doldurmak istemeyecektir.

Haftaya müşteri bilgilerini nasıl verimli kullanırız bunları sizlerle paylaşacağım.

21 Ekim 2011 Cuma

Sigorta İnternetten Yapılır!



Türkiye, sigorta karşılaştırma ve satın alımında çığır açacak yeni bir girişimle tanışıyor: Sigortadukkanim.com!

Türkiye’de mevcut sigortacılık anlayışı değişmeye başlıyor. Başta İngiltere olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde birçok kişi, zorunlu ve gerekli tüm sigortalarını internetten, araştırıp seçerek satın alıyor.

Sigortadukkanim.com’u kuran ekip de bu modelin farkına varmış ve internetten sigorta satın almayı Türkiye’ye getirmeye karar vermiş. Bünyesinde kaskodan trafik sigortasına kadar birçok alternatif barındıran sitede, 20’ye yakın büyük sigorta firmaları arasından, kişiye en uygun olan sigorta poliçesi seçilebiliyor. Geriye de “en ucuz fiyatı”  veren online teklifi kabul etmek kalıyor.

Bizi renkli dünyası ile tanıştıran Sigortadukkanim.com, hazırladığı filmle öncelikle otomobili olup sigorta yaptıracaklara daha sonra evlerini sigorta etmek isteyenlere sesleniyor.

Şu bir gerçek ki biz “Çoktan Seçmeli” olan her şeyi severiz. Ezberleyip yazılıya girmektense birçok cevabın arasından bize en uygununu seçmek her zaman daha çok işimize gelmiştir. Buradan yola çıkmış olacaklar ki; sloganlarını bu yönde seçmişler:

Daha detaylı bilgi almak isteyenler; http://www.sigortadukkanim.com/ adresini ziyaret edebilirler. 


Bir bumads advertorial içeriğidir.

14 Ekim 2011 Cuma

100 TL'ler Çöpe Gitmesin, Satışla Değerlensin

Diyelim ki bir ürününüz/hizmetiniz var, harika bir web sayfası yaptınız, hedefe uygun mecralarda tanıtımlar ve pazarlama aktiviteleri yaptınız. Amacınız hem online -offline yaptığınız aktiviteler sayesinde şirketinize bir sürü müşterinin ulaşması ve bunlara satış yapmak. İnternet sitenize koyduğunuz iletişim formunu her gün bir sürü insan doldurup size gönderiyor hatta ofisinizi de hem telefonla arayanlar hemde gelenler oluyor. Buraya kadar herşey çok güzel. Peki bu aday müşterilerin (enquiry) bilgilerini bir programa doğru bir şekile girip takibini (follow up) iyi yapabiliyor musunuz? İşte bütün mesele bu ...

Enquiry follow up yani sizden bilgi isteyen müşterilerin takibi satış aşamasına giden en önemli yoldur. Hangi sektörde olursanız olun elinizdeki müşteri datasını iyi analiz edemezseniz yaptığınız yatırım çöpe gidecektir. Size gelen bir enquiry (telefonla, kapıdan veya internet kanalıyla) zaten sizden bilgi almak isteyen kişi manasına geldiği için bunu iyi değerlendirip gereken takibi yaptığınızda genelde satışa dönüşecek ve kapı kapı dolaşıp yeni müşteri aramanıza gerek kalmayacaktır. Ama çoğu zaman bu enquirylerin öneminin kavranmadığını, değerinin bilinmediğini ve gerektiği kadar üzerinde durulmadığını gözlemliyoruz. Halbuki bir enquiry'nin bedelini bilsek buna nasıl yaklaşmamız gerektiğininin önemini bir kez daha anlardık.

İçinde bulunduğunuz sektör, şirketinizin büyüklüğü, yaptığınız masraflar vs değişiklik gösterse de genelde bir enquiry'nin bedeli 20$'dan başlayıp 60$'a kadar çıkabiliyor. Bunu hesaplamak aslında çok kolay, şirketinizin yaptığı tüm masrafları kalem kalem toplayın, kira, maaşlar, internet, telefon, broşür basımı, ulaşım ve aklınıza gelebilecek her türlü masraf. Diyelim ki senelik masrafınız 100,000 TL ve size senede 1,000 enquiry geliyor. Demek ki elinizdeki bir enquiry 100 TL değerinde.

Yani o akşam saati siz yorgunken ofise gelip "başınızı şişiren" müşterinin bilgi kağıdı, bundan birşey olmaz deyip sisteme bilgisini girmediğiniz internetten başvuran müşteri, öğlen vakti siz tam yemeğe çıkarken bilgi almak için ofisinizi arayan müşterinin almadığınız iletişim bilgileri ya da o an meşgulüm deyip sisteme sonra girerim diye atladığınız ve bir daha bilgi kağıdını bulamadığınız o müşterilerin her biri 100 TL değerinde. Bir kağıt parçasındaki bilgi 100 TL olabilir mi? Bu hesaba göre oluyor işte!

Haftaya 100 TL değeri olan bu kağıt parçasında (yani enquiry'de) hangi bilgilerin olması gerekiyor bundan bahsedeceğim....

Not: Yukarıda bahsi geçen rakam sadece kolay anlaşılması için tamamen hayal mahsülüdür.






11 Ekim 2011 Salı

En İyi Blog ve Web Siteleri Büyük Ödüller İçin Yarışıyor!



Türkiye’nin en nitelikli blog ve web sitelerinin 6 adet Sony Tablet S ve sürpriz hediyelerle ödüllendirileceği yarışma için başvurular başladı!

2007 yılından bu yana bağımsız site sahiplerine sunduğu avantajlarla 11.000'den fazla kullanıcıya ulaşan ve sponsor markalardan tekliflerle para da kazandırmaya başlayan Hürriyet Bumerang, en iyi blog ve web sitelerini ödüllendirmeye hazırlanıyor!

5 Kategoriden Biri Sizin
Bumerang üyeleri arasında gerçekleşecek olan yarışmaya blog, forum, yerel haber siteleri gibi her türlü bağımsız web sitesi katılabilir.

“En Tarz Blog” “En Çalışkan Blog” “En Sosyal Blog” “En Bilge Forum” ve “En İyi Yerel Site” kategorilerinde düzenlenecek olan ödül töreninde “Jüri Özel Ödülü” de dahil olmak üzere toplam 6 site sahibi Sony Tablet S ve sürpriz ödüller kazanacak.

Eğer hala Bumerang üyesi değilseniz bumerang.hurriyet.com.tr üzerinden kolayca üye olabilir, başvurunuzu üye girişi yaparak gerçekleştirebilirsiniz.

Yarışma detaylarını öğrenmek ve başvuruda bulunmak için tıklayın!


Bir bumads advertorial içeriğidir.


8 Ekim 2011 Cumartesi

Sosyal Sorumluluk Projesi Dediğin Böyle Olur



Son zamanlarda televizyonlarda Anadolu Sigorta'nın "Bir Usta Bin Usta" adında bir reklamı var. Kültür Bakanlığı'nın danışmanlığı ile yapılan bu sosyal sorumluluk projesinde Anadolu’da kaybolmaya yüz tutan mesleklere olan ilgiyi artırmak ve bu mesleklerin yeniden canlanmasını sağlamak amaçlanıyor. Belirlenen illerde yürütülecek eğitim çalışmalarına 10 yıl boyunca kaynak sağlayacak olan Anadolu Sigorta bence son yılların en çarpıcı sosyal sorumluluk projesine imza atıyor.

Her yıl belirlenecek 5 ilde yirmi kişiye eğitim verilmesi planlanan projede yılda 100 kişi geleneksel işkolları ile ilgili mesleki eğitim almış olacak. 10 yıllık bir süreçte 1000 kişinin yaklaşık 50 meslekte yetkinlik kazanması ve bu mesleklerin bulundukları illerde sürdürebilir konuma ulaşması hedefleniyor. Kursiyerler teknik donanıma sahip olduktan sonra Türkiye İş Bankası'nın hazırladığı özel koşullu krediden de yararlanabilecekler.

Bazı şirketlerin yapmış olmak için yaptıkları sosyal sorumluluk projelerine kıyasla bu proje eğer doğru işlenmeye devam edilirse uzun vadede hem Anadolu Sigorta hem de ülkemiz için çok faydalı olacaktır. Unutulan ata meslekleri tekrardan canlanıp bir sürü usta yetişecek, istihdam yaratılacak ve en önemlisi ülkemize gelen turistlere çakma t-shirt satmak yerine kültürümüzü ve değerlerimizi simgeleyen bir çok güzel ürün satılacak.

















4 Ekim 2011 Salı

Hürriyet Gazetesi'nden Unutulmayacak Bir Hediye!


Hürriyet Gazetesi'nden okurlarına doğum günü, sevgililer günü, yıl dönümü ve diğer tüm özel günler için unutamayacakları bir hediye fırsatı!

Doğduğunuz gün Türkiye'de ve dünyada neler olduğunu hiç merak ettiniz mi?

Hürriyet, ilk yayın tarihi 01.05.1948'den günümüze kadar olan tüm baskılarının birinci sayfalarını kullanımınıza sunuyor. Bu sayede aileniz ve sevdiklerinize, doğum günlerine ait sayfayı armağan ederek bu özel günleri unutulmaz kılabilirsiniz. Dilerseniz kendi doğduğunuz güne ait gazetenin ilk sayfasını sipariş edip saklamanız mümkün. Ayrıca sizin için önemli olan, Türkiye ve dünya tarihine damgasını vurmuş olayların yer aldığı gazete sayfalarına da sahip olabilirsiniz. Örneğin "Dünya Kupası Finalleri"ne katılmaya hak kazandığımız o gün!

Size özel Hürriyet'inizi, orijinal gazete kağıdına baskılı olarak farklı ebatlarda seçebilirsiniz. Ayrıca ister karton tüp içerisinde, ister özel kutuda, isterseniz de oldukça şık bir ahşap çerçeve içerisinde sipariş verebilirsiniz.

Bunun için tek yapmanız gereken http://bit.ly/dogumgunu2 adresini ziyaret ederek istediğiniz tarihi belirtmeniz!


Bir bumads advertorial içeriğidir.

1 Ekim 2011 Cumartesi

Kartvizitteki Bilgilerin Etkili Şekilde Kullanımı

Geçen haftaki yazımda kartvizit tasarımları hakkında bilgi vermiş ve hangi bilgilerin yer alması gerektiğini belirtmiştim. Son dönemlerde bu konuda bazı web sayfalarının çok aktif olduklarını ve klasik matbaacılık anlayışından farklı bir platforma doğru bir kayma olduğunu gözlemliyoruz. Web sayfalarında sunulan binlerce hazır şablon üzerinden müşteri istediği tasarımı yapıyor, siparişini veriyor ve kartlar eline kargo yoluyla ulaştırılıyor. Bunlardan http://www.zazzle.com/ ve gene uluslararası olan ama Türkçe sayfasıyla hizmet vermeye başlayan http://www.vistaprint.com.tr/ ilk akla gelen web sayfaları.



Alınan kartvizitlerin saklanması ve bu bilgilerin kullanımı her zaman büyük sıkıntı olmuştur. Bazı şirketler bu problemi ortadan kaldırmak için kartvizit tarayan ve bu bilgileri bilgisayara kaydeden scanner piyasaya sürmüştür ancak bu işlemin zahmetli oluşundan dolayı ben farklı bir yöntem kullanıyorum. Kullandığım metot sayesinde işinden ayrılan kişilerin kartvizitlerini bilgisayardan arayıp silme zahmetinde bulunmadığım gibi tek bir tuşla ilgili kişinin yeni bilgilerini sisteme girebiliyorum. Metot dedim ama aslında bu hepimizin bildiği Microsft'un Excel programı. Kartları gene saklıyorum, zaman zaman bakma ihtiyacı duyarsam kartvizitlikten bakıyorum, tanıştığım herkesin kartına mutlaka tarih ve yer yazdığım için "ne zaman biraraya gelmiştik" sıkıntısını da çekmiyorum.



Oluşturduğum excelde ad-soyad-telefon-email vs gibi başlıklar olduğu gibi birde hatırlama sıkıntısı çekmemek için "nereden"  gibi bir başlıkta ekliyorum. Aile, lise, üniv., master, askerlik, x işyeri, y işyeri, linkedin kontak vs gibi 20'ye yakın başlığımın olması sayesinde bayramda, yılbaşında ve diğer özel günlerde e-posta gönderdiğimde her gruba farklı mesaj atabiliyorum. Sevdiklerimizi hatırlamak için güzel vesile olan bu günlerde herkesin attığı tek tip sıkıcı mesaj yerine daha sıcak ve ilgili kişiyi tanıdığımı hatırlatan bir e-posta atmış oluyorum. Ya da iş hayatından tanıştığım birisine çiçekli böcekli (mesela) bayram mesajı yerine daha oturaklı bir e-posta gönderme şansım oluyor.


Tabi bu excel dosyayı yıllar içinde geliştirip eklemelerde bulunuyorum. Mesela sosyal medya işin içine girdiği için bir kolonda Facebook için açtım ve orada arkadaşmıyız değilmiyiz bunun da notlarını almaya başladım. Eğer arkadaşım değilse ve eklemem gerekiyorsa rahatlıkla kimi eklemem gerektiğini görebiliyorum. Böylece iş hayatındaki insanlara ve arkadaşlarıma kısacası elimdeki veritabanına duyurmak istediğim şeyleri bayramda seyranda 3-4 e-posta ile değil sosyal medya sayesinde her zaman duyurma şansım oluyor ve daha fazla iletişim halinde kalmamızı sağlıyor. Excel dosyanın bilgisayarda fazla yer kaplamaması, her zaman ulaşılabilir olması, istediğiniz zaman kolaylıkla her türlü bilgiyi ekleme ve çıkarma şansınız olması büyük kolaylık sağlıyor.

Şirketlerin yüzbinlerce müşterisine bir sürü para vererek kurdukları CRM sistemleri sayesinde gönderdikleri kişiye özel mesaj sistemini ben çok daha ufak bir dataya sıfır bütçe ile ama ciddi zaman ayırarak mütevazi bir şekilde yapmaya çalışıyorum. Tabi bu dataları her zaman güncellemek, dönen mailler olduğunda yenilerini girmek inanılmaz sabır isteyen bir şey ama bence değiyor çünkü kartvizit üzerinde kalan bilgileri etkili bir şekilde kullandığımı biliyorum. Bu sistem sayesinde iş hayatında bir sürü insanla temas halinde kalabilmeyi becerdiğim gibi yeni insanlara da rahatlıkla ulaşabiliyorum. Tabi sevdiğim ama zaman ayıramadığım arkadaşları da hatırlamak işin en güzel kısmı oluyor. 10 senedir benden e-posta alan birisi "o kadar iş değiştirdim, annem babam bile zaman zaman mail adresimi bilmezken senin beni hep hatırlaman inanılmaz bir şey" demesi zaten son noktayı koyuyor.

24 Eylül 2011 Cumartesi

Yaratıcı Kartvizit Sayesinde Rakiplerin Önüne Geçmek

İş dünyasında her gün yeni birisi ile tanışıp kartvizit alışverişinde bulunuyoruz. Bu değiş tokuş sonrasında yeni alınan kart masamızda biriken yüzlercesinin arasına karışıyor ve her iki taraf içinde asıl sorunlar burada başlıyor. Bir firmayla ortak çalışma yapmak için kartını veren kişi rakiplerin kartları arasında kayboldum mu diye düşünürken kartı alan işveren ise elindeki yüzlerce kartı nasıl kategorize edeceğini ve istediği kartı kolaylıkla nasıl bulurum derdine düşüyor. Tabi birde sene sonunda ofis temizliği yapılırken kart sahiplerinin hangisi hala aynı şirkette devam ediyor, hangi kartı saklamalıyım, bu kişiyle ne zaman tanışmıştık gibi sorular da işin cabası. Kartvizitlerin doğru şekilde muhafaza edilmesi ile ilgili konu birazda veritabanı yönetimi ile alakalı olduğundan bunu gelecek hafta daha detaylı yazacağım. Bu hafta doğru kartvizit tasarımı sayesinde rakiplerin bir adım önüne nasıl geçeceğimizi ve geleneksel kartvizitlerin teknolojiye yenik düşüp düşmeyeceği hakkında düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım.

Kurumsal şirketlerin belirli bir çizgisi olduğundan basılı materyal firmanın oluşturmuş olduğu kurallar çerçevesinde basılır ve sık değişiklik göstermez ama daha ufak şirket sahiplerinin bu anlamda yapabilecekleri bir çok şey var.  Rekabetin gün geçtikçe arttığı iş dünyasında sattığınız ürün ve hizmet ne kadar iyi olursa olsun satış aşamasında bir sürü kriter devreye giriyor. Konuşma tarzınız, vücut diliniz, giyim stiliniz gibi unsurlar zaten herkesin son zamanlarda dikkat ettikleri konular ancak çoğu kişinin doğru kartvizit ile rakiplere göre avantaj sağlayacağı akıllarına gelmiyor. Sadece vermek için yapılmış kartvizit zaten kendini ele veriyor, elinizdeki kartlara lütfen bir göz atın ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Kimisi çok karmaşık, kimisi çok sade, kimisi hedeften çok uzak, kimisi ise boyut olarak diğerlerinden daha ufak veya büyük. Peki doğru kartvizit nasıl olmalı, bir kartvizitte olmazsa olmazlar nelerdir, bunun yazılı bir kuralı varmıdır? Matbaa sahibi değilim, renk ve tasarım analizcisi de değilim ama bugüne kadar herhalde binlerce kişinin kartını almış, bunları saklamış ve kullanmış bir kişi olarak gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum, eminim çoğunuzda bunlara katılacak hatta yeni eklemeler yapacaksınız. 

Kağıt Baskısı
Daha ucuz olsun diye kartınızı ince bir kağıda bastırmamak lazım, bu tip kartlar ufak bir bükülmede formunu kaybeder. Birde ince kağıda basılan kartların arkadan bakıldığında bilgilerin görülmesi profesyonel olmayacağı gibi ilk etapta dokunma duyusuna hitap edeceği için ele alındığında belli kalınlığı sayesinde kendisini hissettirmesi lazım. Matbaacınızdan farklı kalınlıktaki kartvizit örneklerini alıp görsel olarak bakmak ve gözlerinizi kapatıp dokunduğunuzda ben buradayım diyen kart kalınlığını seçmek ilk aşamada önemlidir.

Boyut
Bazen farklılaşmak adına değişik boyutlarda yapılan kartvizitler ile de karşılaşıyoruz. Bu tip kartlar farklılık yarattığı gibi sıkıntı da yaratabiliyor çünkü bin tane kartvizitin arasında kartvizit kutusuna sığmadığı için farklılıktan çok kara koyun gibi algılanabiliyor ve ister istemez olumsuz bir önyargıya sebep olabiliyor.

Renk ve Baskı Şekli
Koyu renkte olan kartların üzerine bir not almak istenildiğinde sıkıntı yaratır. Bu sebeple genelde beyaz kartvizit kullanımı genelde ideal bir renk seçimi olacaktır. Aynı şekilde kartın üzerine yapılan selefon baskı su ve diğer dış etkenlerden koruma sağladığı için tercih edilen bir baskı yöntemdir ancak hem kartın üzerine not alamama sıkıntısı hem de dokunulduğunda kağıt hissiyatı vermemesinden dolayı bence kaçınılması gereken bir yöntemdir.

Hangi Bilgiler Yer Alacak?
Bulunduğunuz sektöre, yaptığınız işe ve karşı tarafta yaratmak istediğiniz etkiye göre koymak isteyeceğiniz bilgiler değişebilir. Avukat veya doktorsanız daha oturaklı ve belirli formatlarda bir kartvizitiniz olabilir ancak reklam ajansınız varsa daha renkli ve yaratıcı kombinasyonlar yaratabilirsiniz. Burada benim her zaman karşılaştığım konu cep telefonu numarasının basılıp basılmamasıdır. Bazı kişiler her dakika müşterinin kendisini aramasını istemediğinden kartına cep telefonu numarasını yazmamakta ve istediği müşteriye cep telefonunu vermeyi tercih etmektedir. Müşteri bulmanın zorlaştığı bu dönemde bence böyle bir lüksümüz yok, size o anda ulaşamayan müşteri emin olun elinin altında cep telefonu olan rakibinizi aramaktan çekinmeyecektir. İstisnai durumlar dışında mutlaka bir cep telefonu numarasının olmasında fayda var ancak istenmeyen zamanlarda aranmaya başladığınızda belli bir saatten sonra cep telefonunuzu kapatabilir ama genelde müşterinin aklında ulaşılabilir birisi olarak kalırsınız. Bu sayede en azından gün içinde gelebilecek telefonları ve olası satış imkanını kaçırmamış olursunuz. 


Bunun dışında şirket bilgisi, ünvan, adres, web sayfası, e-posta, varsa işyeri telefonu ve faksı ve şirket logosu zaten olması gerekenler arasında yer almaktadır. Burada yaratıcı fikirler devreye girebilir ve farklı tasarımlar da yapılabilir. Mesela sosyal medya kanallarını kullanan birisiyseniz ve insanlarla bu kanallardan da iletişim içinde olmak isterseniz bunların da adreslerini yazmanızda fayda vardır. Özellikle Facebook, Twitter gibi sayfalarda yaptıklarınızı anlık olarak duyurma şansınız olduğu için ilgili kişi sosyal medya ağınıza katılırsa yaptıklarınız hakkında fikir sahibi olur ve rakipleriniz ilgili kişiyle senede 2-3 defa görüşürken siz hep göründüğünüz için akılda kalmanız çok daha kolay olacaktır. Kartın çift tarafı kullanımı da son zamanlarda yaygınlaşmaya başladı, özellikle akılda kalmak icin fotoğrafını kartvizitine bastırmak bence gayet akıllıca bir fikir. Bu arada daha çok yurtdışında kullanılan uqr code kullanımı sayesinde iletişim bilgileriniz degişse bile kartvizinizdeki kare kodu tarayan kişi en güncel bilgilerinize ulaşacaktır. Bütçesini en efektif şekilde kullanmak isteyenlerin de kartvizitlerinin ucuna delik açıp aynı zamanda ürün etiketi olarak kullanmaları da son zamanlarda yaygınlaşan bir uygulama olarak göze çarpıyor. Bazı şirketlerin yüzlerce farklı tasarım sunarak internet üzerinden kartvizit satışı yapmaya başlamaları bu konunun ne kadar önemli oldugunu bir kez daha gösteriyor. 

Akıllı telefonların yaygınlaşması sonucunda bir çok yeni uygulamalar piyasaya sürülüyor. Bunlardan birisi de dijital kartvizit diye adlandırılan, kartvizit saklama, kaybetme riski ve bilgileri kategorize etme derdini bitiren yeni bir uygulama. Bump Technologies'in bu uygulaması  sayesinde iki kişinin telefonlarını tokuşturmasıyla karşılıklı kimlik bilgilerinin paylaşılması sağlanıyor. Hatta sadece iletişim bilgilerinizi paylaşmakla kalmayıp ürünlerinizin fotoğraflarını da karşı tarafın telefonuna yükleyebiliyorsunuz. Eminim uzun vadede bir çoğumuz bu tip uygulamalara eninde sonunda geçecegiz ama ben geleneksel kartvizitlerin daha uzun seneler kullanılacağını düşünüyorum.