26 Kasım 2011 Cumartesi

İş Telefonuyla Yapılabileceğiniz 10 Şey


1) Çalışmaktan sıkıldıysanız insanları işletebilirsiniz.
2) Ben aç duramam derseniz öğlen saati gelmeden yemek siparişi verirsiniz.
3) Vaktiniz bolsa izdivaç programlarını arayıp evlenmek isteyenlere talip olabilirsiniz.

Yok ben profesyonelim, telefonun gücüne ve herşeyin telefonla başladığına inanıyorum diyorsanız;

4) Rakiplerinizin çoğu telefonun gücünü bilmediği için siz bunu etkili şekilde kullanarak farklılık yaratırsınız.
5) Satış yaparsınız.
6) Veritabanınızı güncellersiniz.
7) Olası müşterilerle tanışabilmek için randevu alırsınız.
8) İnsanlara hizmetinizle ilgili bilgi vermek için ofisinize getirtebilirsiniz.
9) Web sayfanızdaki iletişim formunu dolduran kişiyi arayıp hangi hizmetinizin uygun olduğunu bulursunuz.
10) Mevcut müşterinizden referans alıp bu kişileri arayabilir ve şirketinize yeni müşteriler kazandırabilirsiniz.

Kısacası telefonun gücüne inanın, iletişim ilk başta telefonla başlıyor ve gelişiyor.
Yaptığımız telemarketing eğitimlerinden sonra insanların telefonu daha etkili kullanıp satışlarını artırdıklarına ve müşteri memnuniyetinde ilerleme sağladıklarına şahit oluyorum. Burada önemli olan telefon ile ilgili ne yapmak istediğinizi planlamanız ve hedefler koymanız. Şimdiden iyi aramalar ...



22 Kasım 2011 Salı

Yeniçarşım.com ile Evden Çıkmadan Çarşıya Çıkıyoruz!

Ekim ayından bu yana yayında olan Yeniçarşım.com, alışkın olduğumuz e-ticaret sitelerinden oldukça farklı. Site şimdiden sloganı olan “Evden çıkmadan çarşıya çık” mottosunu fazlasıyla yerine getiriyor. Çünkü şimdiden Yeniçarşım.com’da yüzlerce mağaza var ve siz dilediğiniz ürünü bu mağazalar arasından seçerek kolaylıkla satın alabiliyorsunuz. Üstelik, internetten alışveriş yaparken en çok çekindiğimiz “güvenlik” engelini Hürriyet Güvenli Alışveriş Sistemi ile çözmüşler. Sistemi açıklayan video:

Yeniçarşım.com’un diğer alışveriş sitelerinden önemli farkları var. Platformun en belirgin karakteristiği olan alıcı ile satıcıyı bir araya getirme stratejisi, satıcıların (mağazaların) ticari kuruluş olması gibi akıllıca bir taktikle desteklenerek, son derece başarılı bir sistem getirilmiş durumda. Yeniçarşım.com’da satış yapan her mağaza, ticari unvana sahip, fatura kesen ve dolayısıyla garantili ürün satan mağazalar. Bu sayede aynı ürünü birden fazla mağaza arasından güvenle seçerek satın alabiliyorsunuz. Herhangi bir problemde “Hürriyet Güvenli Alışveriş Sistemi” ve Yeniçarşım’ın başarılı müşteri hizmetleri departmanı hizmetinizde.

http://www.yenicarsim.com/'da 24 farklı kategoride onbinlerce ürün bulunuyor. Giyimden aksesuara, elektronikten beyaz eşyaya kadar aradığınız her şey Yeniçarşım.com’da.

Ayrıca, www.facebook.com/yenicarsim ve www.twitter.com/yenicarsim adreslerinden ise Yeniçarşım’ı takip edebilir, kampanya ve fırsatlardan haberdar olabilirsiniz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

19 Kasım 2011 Cumartesi

Müşteriden Referans Almak - Yaşanmış Hikaye


Piyasada bir sürü ürün seçeneği varken ve hangisini alacağınız konusunda karar veremezken bu deneyimi yaşamış ve mutlu olmuş bir arkadaşınızın tavsiyesini dinlemezmiydiniz? Bu soruya eminim birçoğunuz evet diyecektir çünkü kullandığı ürün veya aldığı hizmetten memnun olmuş bir arkadaşınız aynı faydadan sizinde yararlanmanızı isteyecektir. 

Yaptığım satış eğitimlerinde katılımcılara mevcut müşteriler sayesinde yeni müşteri kazanmaya yönelik çalışmalar yapıp yapmadıklarını sorduğumda konuyla ilgili bir şey yapılmadığını hayretler içerisinde görüyorum. Halbuki ürünlerinizi ve hizmetinizi bilen bir müşteri yapacağınız bir sürü pazarlama çalışmasından çok daha etkili olacak ve neredeyse sıfır maliyetle müşteri sayınızı ve cironuzu hızlı bir şekilde artıracaktır. Aşağıda bahsettiklerim bana çok şeyler öğretmiş gerçek bir hikayedir. Mevcut müşteriden referans almak ile sessiz sedasız başlayan kampanyanın seneler sonra ne kadar çok ses getirdiğini okuyacaksınız. 

Zamanında eski çalıştığım bir şirkette mevcut müşteriler sayesinde yeni müşteri edinmek için çalışmalarda bulunmuştuk. Uygulamaya başlarken bize yeni müşteri sağlayacak kişiyi mi ödüllendirsek yoksa yeni gelecek insanlara mı indirim versek diye düşünmüş hatta uzun süre tartıştık. İnsanların arkadaşlarını kullanıp para kazanacağı intibası yaratmamak için mevcut müşterilere, arkadaşlarının bize gelmeleri halinde onlardan dolayı indirim alacaklarını söylemiştik. Bunu adreslerine gönderdiğimiz broşürün yanına koyduğumuz mektup ve e-posta göndererek duyurmuş ve sene sonunda referans sayesinde %5 oranında yeni müşteri kazandığımızı gözlemlemiştik. Başlangıç için hiç de fena değildi.

Bir sene sonra ise aslında mevcut müşteriyi de ödüllendirmemiz gerektiğini düşünerek hem onlara hemde yeni gelecek müşteriye indirim vermiş, bu sefer postalama ve e-posta göndermenin dışında mevcut müşterilerin hepsini sene sonunda tek tek arayarak referans alma yolunu seçmiştik. Özellikle telefon ile iletişimden dolayı o sene yakaladığımız oran %13'lere çıkmıştı ama hala eksik yaptığımızı düşündüğümüz birşeyler vardı.   

Üçüncü senenin başında çok düşük maliyetlerle yeni müşteri kazanmak hoşumuza gitmiş ve kampanyayı daha nasıl etkin hale getirebiliriz diye planlar yapmıştık. O sene farkında olmadan bir çok konuda kendimize dersler çıkarmış ve parayla satın alınamayacak bir deneyim elde etmiştik. İlk başta kendimizi müşterinin yerine koymuş ve düşünmeye başlamıştık. İki sene boyunca iyi kötü birşeyler yaptığımızı ama bazı şeyleri daha etkili yapabileceğimizi farketmiştik.

Bizden hizmet alan müşterilere sene sonunda ulaşmak yerine hizmeti aldıktan sonra en geç iki hafta içinde telefonla aramanın daha etkili olacağını düşündük. Bu sayede mevcut müşterinin de aldığı hizmetten memnun kalıp kalmadığını anlık olarak ölçme şansına sahip olduğumuz gibi kötü deneyim yaşamış olanlara da özel bir uygulama yaparak memnun etmeye çalıştık. Böylece hakkımızda olumsuz konuşacak müşteri sayısını azalttığımız gibi ilk başta aldığı hizmetten memnuniyetsiz olan ama sonrasında sorunu çözülen kişilerin en baştan beri memnun olan müşterilere göre çok daha fazla insanı bize yönlendirdiğine şahit olduk. Bu arada ilişkiler sıcakken mevcut müşterilerden eski yıllara göre çok daha fazla referans almayı başarmış hatta mevcut müşterilere de yaptığımız özel kampanya sayesinde onlarında gene hizmetimizden faydalanmalarını sağlamıştık. Kısacası 1 taşla 3 kuş vurmuştuk.


İnsanların arkadaşlarına x firmaya git benim ismimi ver 100$ indirim alacaksın demek yerine kendi el yazıları ile doldurarak verecekleri özel indirim çekinin kendilerini daha önemli hissetmelerini sağlayacağını düşündük. Ayrıca üzerinde son kullanma tarihi olan indirim çeki verilen kişi önünde fiziki birşey olmasından dolayı daha hızlı karar verecekti. Her müşterimize 8 adet indirim çeki gönderdik ve bu çekle gelip bizden hizmet alan müşteriler olursa kendilerinin de bundan kazançlı çıkacağını belirttik. Böylece mevcut müşteri elindeki kısıtlı sayıdaki indirim çekini her önüne gelene değil bizim hizmetimizle gerçekten ilgilenebileceğini düşündüğü kişilere verecekti.

Kampanya sonuçları inanılmazdı! Sene sonunda ofisin her yerinde mevut müşteri tarafından doldurulup arkadaşlarına verilmiş indirim çekleri vardı. İki senelik deneyim sonunda birtakım ufak değişiklikler yaparak hem müşteri memnuniyetinde çok büyük artışlar sağlamış hem de sene sonunda eski müşteri sayesinde gelen müşteri sayısı %22'lere ulaşmıştı. Asıl sürpriz ise sene sonunda yapılan bütçe toplantısında ortaya çıkmıştı. Bir önceki seneye göre daha fazla müşteri gitmesinden dolayı bir sürü masraf yapılmasına rağmen referansla gelen müşterinin düşük maliyetinden dolayı kişi başı yapılan pazarlama masraflarında gözle görülür bir düşüş yaşanmıştı. Yapılan masraflardaki artışın hızı, yapılan cironun artış hızından daha düşük olduğu için kişi başı maliyet inanılmaz derecede düşmüş ve o seneyi çok iyi bir karla kapatmıştık.

Üç senenin sonunda aldığım dersler ise;
Mevcut müşterinin gücüne kesinlikle inan ve uzun soluklu ilişki geliştir!
Mutsuz müşterini memnun edersen hem hakkında olumsuz konuşulmasını engellersin hem de memnun müşteriye göre daha fazla referans alırsın!
Mevcut müşteriye ulaşmak için sene sonunu bekleme, ilişkiler sıcakken en geç 2 hafta sonra ara.
Telefonu sadece yeni müşteri edinmek için kullanma, eski müşterine de telefonla ulaş.
Söz uçar yazı kalır, o yüzden insanlara mesaj gönderirken bunu teyid eden ve ellerinde tutabilecekleri birşey de göndermeyi ihmal etme (indirim çeki)
Sadece mevcut müşterin sayesinde gelen müşteriyi değil eski müşterini de mutlaka ödüllendir.
Gönderdiğin indirim çekinde mutlaka son kullanma tarihi olsun ki insanlar hızlıca harekete geçsin.
Kendini müşterinin yerine koy ve yapacağın kampanyaya birde onun gözüyle bak.
Kendi ülkendeki insanı tanı, kendilerini nasıl prestijli hissedeceklerini bil ve ona göre davran.

Bu arada merak edenler için belirteyeyim, sonraki senelerde ne olduğuna değinmedim çünkü özellikle üçüncü sene aldığımız dersleri bu yazıda belirtmek istedim. Ama bilmek isterseniz sosyal medya'nın da gelişmesiyle  projeyi bu kanaldan da etkin şekilde duyurduk, özellikle kurduğumuz Facebook Fan Page bu anlamda çok işe yaradı. Sunulan hizmet yurtdışında dil eğitimi olduğu için sonraki senelerde bizimle seyahat etmiş olan üniversite öğrencilerden ekipler oluşturup her üniversitede üç-dört temsilcilik kurduk. Bu sayede etkili olmak istediğimiz bütün üniversitelerde para ile yapamayacağımız bir tanıtım, ucuz maliyetli yeni kayıtlar ve uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir marka bilinirliği yarattık.

17 Kasım 2011 Perşembe

Sosyal Medya Reklamcılığında Bir Devrim: Bumads

Artık hiçbir şey eskisi gibi değil; masallar bile… Ezeli rekabet iş dünyasında devam ediyor! Tavşan ve kaplumbağa bu kez “Bumads” rövanşında karşılaşıp, yeni ürünlerini daha iyi tanıtmak için kıyasıya bir yarışa koyulurlar. İkisi de başarıyı geleneksel medyanın yanı sıra sosyal medya reklamlarında arar. Kahramanlarımızdan biri ise Bumads’in sosyal medyadaki gücünü keşfetmiş, markasını bol bol konuşturmanın formülünü çoktan bulmuştur.

Hürriyet İnternet Grubu’nun sosyal medya reklam platformu Bumads için hazırlanan viral video, aslında bu yeni reklam modelini çok da güzel anlatıyor. Bumads, markaların binlerce Bumerang üyesi blog ve niş web sitesinde advertorial formatında, içerik tabanlı reklam yayınlayarak hedef kitlelerine kolayca ulaşmasını sağlıyor. Bu reklamlar blogların diğer içerikleri ile aynı alanlarda yer alıyor ve daha sonra site sahiplerinin sosyal medya hesaplarından da paylaşılarak yüksek erişim yaratıyor. Sosyal medyada paylaşılabilmesinin yanında içerik tabanlı olması sayesinde arama motorları tarafından da indekslenen reklamlar, olumlu bir SEO etkisi sağlıyor ve aylar boyunca erişilmeye devam ediyor.

Bumads ürün tanıtımlarının yanı sıra, kampanya duyuruları, sosyal sorumluluk projeleri, kurumsal mesajlar, marka ve kriz iletişimi gibi konularda da markaların hedefledikleri kitleye uygun web siteleri aracılığı ile ulaşmalarına rehberlik ediyor.

Bugüne kadar Ruffles, Sony, Adidas gibi bir çok önde gelen marka tarafından tercih edilen Bumads hakkında detaylı bilgi almak için http://www.bumads.com.tr/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
 
Eğer bir blog ya da web sitesi sahibiyseniz, sitenizde Bumads içeriklerini yayınlayarak para kazanmak içinse http://bumerang.hurriyet.com.tr/ adresinden kolayca Bumerang'a üye olabilirsiniz!


Bir bumads advertorial içeriğidir.


11 Kasım 2011 Cuma

Hangi Firmaya İş Başvurusu Yapmalı?

Yeni mezun olsun iş hayatında deneyim sahibi olsun bir iş başvurusu yaparken herkes kendisi için hem maddi hem manevi getirisi fazla olan firmayı tercih etme eğilimindedir. Ama şu bir gerçek ki herkes en iyi firmada çalışacak bilgi birikimine sahip değil ve her çalışmak istenen firma belki de mutluluk getirmeyecek.

Zaman kaybı yaşamamak ve hayal kırıklığıyla karşılaşmamak için bir firmaya başvuru yapmadan önce dikkat edilmesi gereken bir takım noktalar vardır. Özetlemek gerekirse;

  1. Öncelikle kişisel analizinizi yapmakta, artılarınızı ve eksilerinizi bilmekte fayda vardır. Her iş imkanı, şirket veya sektör sizin için uygun olmayabilir.
  2. Kısa, orta, uzun vadeli hedefleriniz ve kariyer beklentiniz nedir bunu belirleyin. Hedeflerinizin akla yatkın ve ulaşılabilir olmasına dikkat edin.
  3. Başvuru yapmadan önce kendi niteliklerinize uygun ve sizi mutlu edeceğini düşündüğünüz şirketlere ve pozisyonlara başvurmanız çok önemlidir. Hangi sektörde ve departmanda çalışmak sizi verimli kılacak ve mutlu edecek bilin.
  4. Öncelikli amacınız para kazanmak mı yoksa daha az para kazanabileceğiniz ama topluma daha fazla yardımcı olabileceğiniz bir kuruluşta mı yer almak istediğinize karar verin.
  5. Bilgi, beceri ve deneyiminize uygun ne tip işler var bunları araştırın.
Bu aşamayı hallettikten sonra hangi şirketlere başvuru yapmalıyım diye düşünüyorsanız birkaç öneride bulunmak isterim. Farklı açılardan bakabilmek için birbirinden farklı kaynakları sizlerle paylaşacağım. Eminim bunlara bakıp bir fikir sahibi olur ve sizin için en doğru şirkete başvuru yaparsınız.
  1. İSO 500 Şirketleri                                                        
  2. Arkadaşlarınızın çalıştıkları şirketler
  3. Öğrenciyseniz üniversitenize kariyer günlerinde gelen şirketler
  4. Sosyal sorumluluk projeleri yapmakta olan öncü şirketler
Bu liste uzayıp gidecektir. Eminim burada ilginizi çekecek bir çok şirket olacak ve bazılarının sizin için uygun olduğunu düşünüp bir yere not edeceksiniz. Bunların arasında kıyaslama yaparken STK haricinde bir yerde çalışmak istiyorsanız aile şirketinde mi yoksa kurumsal bir şirkette mi veya Türk sermayeli şirketinde mi yoksa yabancı sermayeli bir şirkette mi çalışmak isterseniz buna karar verip şirket sayısını belli bir sayıya kadar düşürüp bu firmaları takibinize alabilirsiniz. Bitirmeden önce bir İK yöneticisi olmadığımı bilmenizi isterim. Sadece iş hayatının içinde senelerdir çalışan birisi olarak konuyla ilgili bilgi birikimimi paylaşmak istedim. Konuyla ilgili öneriler ve eklemeler olursa çok sevinirim. Ne kadar çok paylaşım olursa o kadar çok insanın işine yarar diye düşünüyorum.

5 Kasım 2011 Cumartesi

Sosyal Medya ile Neler Yapılabilinir?

Sosyal medya sayesinde sadece satış ve pazarlama yapıldığını mı düşünüyorsunuz? Aşağıdaki listeyi okuyunca belki farklı amaçlar içinde kullanıldığı konusunda sizde benim gibi hemfikir olursunuz. 

1) Protesto yürüyüşleri için organize olunur.
Geçtiğimiz haftalarda New York'da Wall Street'deki kapitalizm karşıtı yürüyüşler sosyal medya ağlarında planlandı, protestolar yapıldı ve sonra bu Avrupa ülkelerine de sıçradı.

2) Darbe girişiminde bulunulur. 
Arap Baharı diye adlandırılan bu süreçte komşu ülkelerdeki isyanların başlangıç noktası da gene sosyal medya oldu. Mısır'da bunu engellemek için ansızın internet bağlantısı devlet tarafından kesildi ama değişen birşey olmadı. Konuyla ilgili http://sosyalmedya.co/twitter-misir-devrimi adresindeki yazıya göz atmanızı öneririm. 

3) İş görüşmelerinde olumlu/olumsuz etkisi olur.
Facebook hesabınızdaki resimler işverene ipucu verir. Uygunsuz ve göze hoş gözükmeyen resimlerinizi burada çarşaf çarşaf yayınladıysanız ilk imajınız çok da olumlu olmayacaktır.

4) Tehlike anlarında insanların birbirini uyarmasını sağlar.
2011 yazında Londra'daki yağmalama olaylarında insanlar bu kişilerin nerelerde ne yaptıklarını anlık paylaşarak birbirlerini uyardı. Hatta hırsızların resimleri sosyal medya'da paylaşıldı ve polise bu konuda yardımcı olundu.

5) Başarısız kampanyalar ile marka imajı olumsuz etkilenebilir.
Van depremi sonrası yardım kampanyası düzenlemek için muhtemelen iyi niyetle başlayan ancak sonrasında kampanyayı iyi yönetemeyip bir çok tepki alan Onur Air'in imajı yerle bir oldu. Bununla ilgili yazılan üç yazıya en alttaki linklerden bakmanızı tavsiye ederim. 

6) Müşterisini dinlemeyen firma kısa sürede çok büyük zarar edebilir.
Yaptığı uçuşta gitarı kırılan ve şirketten bunun tazminatını isteyen müşterisine cevap bile vermeyen United Airlines sosyal medyada kendini bulunca başına neler geldiğini bu yazıdan okuyabilirsiniz.
http://www.pazarlamasyon.com/2011/03/firmalar-acisindan-dinlemenin-onemi  

7) Doğru kullanıldığında çok iyi bir çevre yapılmasına imkan tanır.
Linkedin sayesinde iş dünyasında tanışamayacağınız veya hiç karşılaşamayacağınız insanlarla kolaylıkla tanışabilir, verdiğiniz hizmeti/sattığınız ürünü tanıtabilir, yaptığınız aktiviteleri rahatlıkla duyurabilir ve güzel işbirlikleri yaratabilirsiniz.

8) Sosyal felaketlerde koordinasyonun sağlanmasına katkıda bulunur.
Duyarlı kişilerin yakın zamanda yaşadığımız deprem sonrasında zarar görmüş insanların ihtiyaçları ile ilgili sosyal medya kanallarından bilgilendirici mesajlar göndermesi buna iyi bir örnek olarak gösterilebilir. 

9) Canlı yayında verilen Twitter adresine mesaj göndererek yayın akışına etki edilebilinir.
Özellikle spor ve haber programlarında sunucunun zaman zaman seyircilerden gelen mesajlara bakarak programda bunları dile getirdiğine şahit oluyoruz. Bizden başka bir ülkede var mıdır bilmem ama  canlı yayında spikere ve katılımcılara gönderilen küfür dolu mesajlar zaman zaman tansiyonu artırıyor. Artık insanlar Twitter'dan gelen hakaretlerin kimden geldiğinin saptanmasını ve dava açılması gerektiğini bile savunmaya başladılar.

10) Bazı haberler sosyal medya sayesinde öğrenilebilinir.
THY'nın İstanbul -Amsterdam seferini yapan uçağı kaza yaptığında orada bulunan birisi bunun resmini çekip Twitter'dan yayınlamış ve birçok haber kanalı bu sayede kazayı öğrenip haber yapmışlardı.

Basında gözden kaçan veya yayınlanmayan haberlerden bile sosyal medya sayesinde haberdar olabilmemiz bence çok önemli. Burada dikkat edilmesi gereken şey okuduğumuz herşeye inanmamak olacaktır çünkü zaman zaman inanılmaz bilgi kirliliği olabiliyor veya asılsız haberler çıkabiliyor. Bu listeye sizinde ekleyecekleriniz varsa lütfen ekleyiniz.

Onur Air ile ilgili internette çıkan yazılar;

http://umutakdas.blogspot.com/2011/10/onur-air-vakas-ve-sosyal-medya-yonetimi.html
Umut Akdaş tarafından yayınlanmıştır.
http://sosyalmedya.co/onur-air-kriz/
Sıla Hilal tarafından sosyalmedya.co'da yayınlanmıştır.
http://www.pazarlamasyon.com/2011/10/onurair
Necip Murat tarafından yayınlanmıştır.